Ataman Tangör

Ataman TangörSınır Durumda Yaşamak yazarı
Yazar
Çevirmen
9.0/10
1 Kişi
2
Okunma
1
Beğeni
517
Görüntülenme

Ataman Tangör Sözleri ve Alıntıları

Ataman Tangör sözleri ve alıntılarını, Ataman Tangör kitap alıntılarını, Ataman Tangör en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Kendisini sevilme duygusu ile doyuramamış biri başkalarını sevemez.”
“Yükselmenin en üst katı bilgelik ve olgunluktur.”
Reklam
“Sınır durumda yaşayan bir kişinin insana olan mutlak gereksinimi, kendi iyi yanını yani değerini sabit tutmaya çalışması nedeniyledir.”
“Yokluk duygusuyla baş edebilmek için hastalıklı savunma davranışlarına girebilir: Alkol ve madde kullanma, rastgele cinsel ilişkilere girme, aşırı TV izleme ve yok olmadığını algılayabilmek amacıyla kendini yaralama gibi.”
“Nevroz insana özgü, doğal ve kaçınılmaz bir durumdur.”
“Kimlik dağınıklığı yaşayan birçok insanın çok katı kuralları olan politik ya da dinsel grupların içinde yer almalarının altında bu dağınıklığı kapatma çabaları yer alır.”
Reklam
“Saldırganlık ve sevgi gibi iki temel dürtümüzün, erken çocukluk dönemindeki ilk ilişkilerimizin özelliklerine bağlı olarak geliştiğini görüyoruz. Yani anne ve baba ile.”
“Boşluğa karşı sağlıksız savunmalardan biri de madde ve alkol bağımlılığıdır. Kendini uyuşturarak acıyı hafifletmek ciddi madde ve alkol bağımlılık sorunlarına yol açar.”
“Kendi bastırılmış cinsel dürtülerini çocuğuna yansıtarak onu ideal ve saf bir meleğe dönüştürmeyi amaçlıyor. Denetimin asıl bilinçdışı amacı bu. Bu durum çocuk açısından ciddi bir sorun ve zaaf oluşturuyor.”
“Benlik çok savunmacı bir durum alırsa, bu kez korunayım derken hastalanır; duygularını yaşayamaz, bir dizi anlamsız korku, takıntı, evham içine girer. Savunmanın kendisi hastalık olur.”
Reklam
“İnsanların içlerindeki “kötü”den kurtulmanın bir diğer yolu ötekini değersizleştirmektir. Aslında kendi değersizlik duygularından kurtulabilmek adına zihninde herkesi aptal yerine koymaktadır. Bu davranışın bedelini yalnızlıkla öder.”
“Sevgi ve aşk biraz delilik gerektirir. Çılgınca duygu ve davranışlar birlikteliği zenginleştirip pekiştirir. Ancak gerçekleri göremeyecek ve çevrenin değerlerini fark edemeyecek kadar kör olunması ilkel bir sevginin belirtisidir.”
“Kişilik yapılanmasını çok basite indirgediğimizde şunu görüyoruz: Çocuk doğduğunda, saldırgan ve cinsel dürtülere sahip vahşi bir yaratıktır. Burada sözü edilen cinsellik erişkin cinselliğini karşılamaz. Anneyle başlayıp babayla devam eden etkileşimler bu dürtüsel vahşiliği ehlileştirmeye başlarlar. Cinsel dürtüler sadece yapışıp almanın bir aracı olmaktan çıkmış, sevme ve paylaşmanın temel öğesi haline dönüşmüştür.”
“Çocuk, yaşamının ilk aylarında doğal olarak bencildir. Sadece kendisi ve kendi için vardır. Henüz ötekini görecek ve fark edecek konumda değildir. İlk fark edebileceği “öteki” kendi gereksinimlerine yanıt verebilecek sadece bir “kısım”dır. Anne memesinin anlamı bu dönemde çok aşırı ve abartılı bir önem taşır. Bu meme, haz ve güven duygusunun ilk ve şaşmaz temsilcisidir.”