Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Atilla Coşkun

Atilla CoşkunUğur Mumcu Cinayeti yazarı
Yazar
7.5/10
4 Kişi
15
Okunma
1
Beğeni
1.646
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Türk Yazar

Okurlar

1 okur beğendi.
15 okur okudu.
1 okur okuyor.
16 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Öldürüldük ey halkım, unutma bizi...Fidan gibi genç kızlardık. Hayat, şakırdayan bir şelale gibi akardı gözbebeklerimizden. Yirmi yaşında yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında, işkencecilerin acımasız ellerine terk edildik. Direndik küçücük yüreğimizle, direndik genç kızlık gururumuzla. Tükürülesi suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi, taptaze inançlarımızı fırlattık boş birer eldiven gibi. Utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar erkekliklerinden. Hücrelere atıldık ey halkım, unutma bizi...Ölümcül hastaydık. Bağırsaklarımız düğümlenmişti. Hi-pokrat yemini etmiş doktor kimlikli işkencecilerin elinde öldürüldük acınmaksızın.Gelinliklerimizin ütüsü bozulmamıştı daha. Cezaevlerine kilitlenmiş kocalarımızın taptaze duygularına, birer mezar taşı gibi savrulduk. Vicdan sustu. Hukuk sustu. İnsanlık sustu. Göz göre göre öldürüldük ey halkım, unutma bizi...
Sayfa 43
Demokrasi, halk yığınlarının demokratik sürece en geniş ve yaygın biçimde katıldıkları bir sistemin adıdır.
Sayfa 8
Reklam
Düşünceyi açıklama özgürlüğü sınırlanamaz.
Sayfa 8
Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 günü katledildi. Uğur Mumcu, düşüncelerinden, siyasi inançlarından ve gazetecilik görevini yaptığından dolayı öldürüldü. Türkiye'de kurulu düzenle uzlaşmaksızın aydın olmak, gazetecilik yapmak zordur. Ödülü hapishane, işkence ve ölümdür. Uğur Mumcu, bu ödüllerin herbirinden payına düşeni almıştır. Dünyada en çok gazeteci öldürülen ülke Türkiye'dir.
Sayfa 7
Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık. Vurulduk ey halkım, unutma bizi... Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler takıldı. İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez. İsteseydik, diplomalarımızı, mor binlikler getiren birer senet gibi kullanırdık. Mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık. Yazlık kışlık katlarımız, arabalarımız olurdu. Yüreğimiz, işçiyle birlikte attı, köylüyle birlikte attı. Yaşamımızın en güzel yıllarını, birer taze çiçek gibi verdik topluma. Bizleri yok etmek istediler hep. Öldürüldük ey halkım, unutma bizi... Fidan gibi genç kızlardık. Hayat, şakırdayan bir şelale gibi akardı gözbebeklerimizden. Yirmi yaşında yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında, işkencecilerin acımasız ellerine terk edildik. Direndik küçücük yüreğimizle, direndik genç kızlık gururumuzla. Tükürülesi suratlarına karşı bahar çiçekleri gibi, taptaze inançlarımızı fırlattık boş birer eldiven gibi. Utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar erkekliklerinden. Hücrelere atıldık ey halkım, unutma bizi...
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Güzel bir araştırma eseri. Uğur Mumcu'nun 24 Ocak 1993'te bombalı bir saldırıda öldürülmesi ve sonrasını anlatan güzel bir kitap. Olayı araştıran DGM savcısı Nusret Demiral'ın geçmişteki vukuatları, Reha Muhtar'ın görgü tanığını canlı yayında sıkıştırması, yazarın hayatı ve yazdıkları ile mecliste bu cinayet ile ilgili olarak yapılan toplantının tutanaklarındaki metinler gibi pek çok bilgi, ayrıca olayın dış bağlantıları ile ilgili MİT'in de ilin içine sokulduğu bazı komplolar da kitapta mevcut. Soluksuz okunan bir kitap. Siyasi tarih ile ilgilenenlerin mutlaka okuması gerekenlerden.
Uğur Mumcu Cinayeti
Uğur Mumcu CinayetiAtilla Coşkun · Cem Yayınevi · 199417 okunma