Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Attilla Erdemli

Attilla ErdemliMitostan Felsefeye yazarı
Yazar
9.0/10
11 Kişi
57
Okunma
7
Beğeni
1.092
Görüntülenme

Attilla Erdemli Sözleri ve Alıntıları

Attilla Erdemli sözleri ve alıntılarını, Attilla Erdemli kitap alıntılarını, Attilla Erdemli en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan çıplak doğar. İnsan tüm yaşamı boyunca çıplaklığını gidermeye çalışır.
İnsan çıplak doğar. İnsan tüm yaşamı boyunca çıplaklığını gidermeye çalışır.
Reklam
Yaşamasının amacını soran, yaşamasından sorumlu olur.
Birey olarak, tek olarak, ben olarak özgür olunur; biz olarak ya da topluca, özgürlük olası değildir.***
Şükürler olsun :)
İnsan düşünen, kuran, tasarlayan, duyulanan, sıkılan, düş kuran, bunalan, değişik psişik etkinliklerini birlikte kullanabilen bir varlıktır ve bu nedenle doğada tektir; diğer canlıların böyle bir özelliğine rastlanmamıştır, dolayısıyla doğadaki diğer canlılarla uyuşmaz fakat böyle bir içyapı kendi kendisiyle de pek uyuşmaz. İnsan toplumla da uyumsuzdur ve onunla da çatışır. Bütün bu uyumsuzluklar, çatışmalar insan olmanın gereğidir çünkü onlar olmadan insan yaşamı ya da insanın ortaya çıkışı olanaksızdır. “Aslında insanın bu sevilmeye değer olmayan vasıfları olmasaydı […] tam bir ahenk, yetinme ve karşılıklı sevgi içinde yaşasaydılar, o zaman insanın hiçbir kabiliyeti gelişmeyecek, büyün insan kabiliyetleri, ebedî olarak çekirdek hâlinde gizli kalmaya mahkûm olacaktı. İnsanlar koyun gibi uslu olsaydılar, onların ruhlarında hiçbir değer gelişemezdi ve onlar evlerinde besledikleri koyunlardan farksız olurdu. […] O hâlde çekememezlikler, çatışmalar, hırs dolu gurur, sahip olmaya, hâkim olmaya doymazlık için tabiata şükürler olsun.”* *Heinz Heimsoeth, Immanuel Kant’ın Felsefesi, Çev. Takiyettin Mengüşoğlu, İ.Ü.E.F. Yayını, 1967, sf. 200
Eğer aynı nesneye ilişkin doğal ve dilsel gerçeklikler özdeş olabilselerdi, herhangi bir dilsel sorundan söz etmeye pek gerek kalmayacaktı, hatta bilgi sorunu kalmayacaktı çünkü bilgi konusunu olduğu gibi verecekti.
Sayfa 51 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Prometheus, insanlara ateşi neden getirdi? Bu konuda birbirleriyle kaynaşabilen iki yanıt bulunmaktadır. Yanıtlardan ilkinde insan soyu başlangıçta hiç çalışmadan, hastalanmadan mutlu yaşıyordu. O sıralar Kronos’un saltanat dönemiydi. “[…] Toprağın, işlenmeden bütün insanlara ortak olarak yararlandıkları bütün güzel şeyleri kendiliğinden bol bol verdiği günlerdi; ve tabi o günlerde kazanmışlardo ateş ödülünü. Bu mutlu gidiş, tanrıların bir şöleninde, kendi hakkı olan özel yiyecek payında Zeus’u aldatmaya kalkışan Prometheus’un suçu yüzünden sona ermişti. Bu suçu cezalandırmak için de Zeus, insanı ateşten yoksun kılmıştı. Prometheus ise buna, ateşi göklerden çalıp insanlara geri vermek yoluyla yanıt vermişti. Bunun üzerine Zeus onu bir kayaya mıhlamıştı; Herakles tarafından serbest bırakılıncaya kadar orada işkence görmüştü: Bir kartal her gün geliyor ve ciğerini yiyordu onun. Bu arada insanoğlunun elinde kalmıştır ateş ama buna bir başka armağan daha eklenmiştir: Pandora ve kutusu…”
Sayfa 112Kitabı okudu
Felsefe en önemli gücünü bilimden alır. Bu Thales’ten beri böyledir. Bu felsefenin doğası gereğidir.
Sayfa 215Kitabı okudu
Alet, homo fabere doğru önemli bir adımdı. Çok ilksel bile olsa, bazı aletlerle ölmüş hayvanların etlerini ve iliklerini yiyebiliyorlardı. Bu yüksek enerji sağlayan besinlerle beyin yapısındaki değişimler birlikte geliştiler. Değişimin homo sapiense ulaşabilmesi için iki milyon yıldan fazlası gerekecektir. Bu dönemde toplayıcılığa avcılık da girmeye başlamıştı. Avcılık proteinle beslenmeyi getiriyordu. O dönemde hayvansal besinlerden sağlanan proteinler beynin ve dolayısıyla beyinsel işlevlerin artmasını, gelişmesini sağlamaktaydı. Homo sapiens sapiense doğru gelişmeler böyle başlamıştı. İnsanın dünya, evren, yazgı (kader), ölüm, öte dünya vd konuları sorması gelişmesinin o aşamasında ortaya çıkmadı. Bu soruların sorulması, bu konuların merak edilmesi daha yakın zamanlara, günümüzden on, on iki bin yıl önceye aittir. Bilginin bu ilk başlangıçlardan günümüze gelişi büyük ve zorlu bir süreçtir.
Reklam
felsefe bir salt bilme işidir: "[...] kuşkusuz herhangi bir faydacı amaçla değil, sırf bilmek için bilimin peşine düşmüşlerdi.
Sayfa 148Kitabı okudu
''Bilgisizlik, İnsan' ın en büyük, en köklü ve en önemli çıplaklığıdır.''***
Felsefe hiçbir zaman vazgeçilebilecek bir lüks olmamıştır, tersine her zaman çok önemli bir aydınlanma yolu olagelmiştir.
Sayfa 28
yaşama görünüşte gittikçe hızlanıyor, gerçekte yerinde sayıyor. farkındalıklar azalıyor. yabancılaşma herkese ve her şeye bulaşıyor.
Sayfa 219Kitabı okudu
''Belli bir silsile ile meydana gelen düzenli evrende yasasızlık ve kaos bulunmaz.''
Sayfa 65 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
153 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.