Avi Shlaim

Avi ShlaimFilistin'i Bölüşmek yazarı
Yazar
Editör
8.8/10
20 Kişi
92
Okunma
16
Beğeni
1.041
Görüntülenme

Avi Shlaim Sözleri ve Alıntıları

Avi Shlaim sözleri ve alıntılarını, Avi Shlaim kitap alıntılarını, Avi Shlaim en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Uzlaşma Girişimleri, 1953-1955 / Gazze Saldırısı
Gazze baskını İsrail-Mısır ilişkileri için geniş kapsamlı sonuçlar doğurmuştu. Nasır'a yakın Amerikalı muhabir Kenneth Love'ın ifadesiyle: "Gazze saldırısı Mısır'dan Cemal Abdunnasır ve İsrail'den David Ben-Gurion arasında, ne insan iradesinin ne de siyasi becerilerin değiştirebileceği, savaşa doğru sürüklenen bir tepki zincirlemesi - saldırılar, karşı saldırılar, silahlanma yarışı ve Büyük güçlerle yeni saflaşmalar- başlatmıştı. Saldırı, iki ülke arasında sabit bir düzeyde seyreden ufak olayları- savunma tedbirleriyle saldırgan eylemler arasındaki bulanıklaştığı hatta tamamen ortadan kalktığı- korku ve şiddeti tırmandıran bir diyaloğa dönüştürmüştü. "
Sayfa 194 - Küre Yayınları
... Bağımsızlık, bir halkın diğerine verebileceği bir hediye değildi. ...
Reklam
Bağımsızlık, bir halkın diğerine verebileceği bir hediye değildi.
Çevreyle İttifak, 1957-1963
İsrailli bir görevlinin ifadesiyle, "İttifak, büyük bir güç olduğumuz izlenimine katkı sağlamıştı. Bu izlenim, İsrail'i haritada bölgedeki en güçlü askeri kuvvet olarak belirleyen Sina Savaşı ile başlamıştı. Şimdi İran'dan Etiyopya'ya kadar bağlantılarımız var. Dolayısıyla bizler, siperde oturup üzerine her taraftan kurşun yağdırılan dilenciler değiliz."
Sayfa 286 - Küre Yayınları
Siyonizm ve Arap Meselesi
Siyonist hareket Herzl idaresindeki oluşum aşamasında dahi gelecekte de yitirmeyeceği iki temel özellik içermekteydi: Filistin ulusal varlığının daimi surette reddi ve Orta Doğu dışından küresel bir güç ile ittifak arayışı. Bazel'deki Birinci Siyonist Kongre'den itibaren Filistinlileri devre dışı bırakmak Siyonist siyasette temel eğilim haline gelmişti. Herzl ve takipçilerinin açıkça belirtmedikleri bir varsayımları da Siyonist hareketin amaçlarını yerli halkla uzaklaşarak değil, zamanın süper gücü ile ittifak oluşturarak gerçekleştirmekti.
Sayfa 48 - Küre Yayınları
Kendisine, Filistin'i bölmenin Ortadoğu'da karışıklığa neden olup olmayacağı sorulduğunda gülümseyerek cevap verdi: "Ortadoğu zaten ziyadesiyle karışık. Eğer diğer ülkelerde Yahudi lere adilce muamele edilmiş olsaydı, bir Yahudi sorunu ve dolayısıyla da Filistin sorunu olmayacaktı."
Kral Abdullah’ın, UNSCOP nun sorusuna versipi cevapKitabı okudu
Reklam
Siyonizm ve Arap Meselesi
Bazel kongresi'ni takiben Viyanalı hahamlar Herzl'in fikirlerinin uygulanabilirliğini incelemek üzere Filistin'e iki temsilci göndermişlerdi. Araştırma heyetindeki bu iki haham, bulgularına ilişkin çektikleri telgrafta şöyle demekteydiler: "Gelin çok güzel, ancak çoktandır başka bir adamla evli." Aslında bu telgraf, Siyonist hareketin baştan beri uğraşmakta olduğu sorunu net bir biçimde özetlemekteydi: Yahudilerin gönlünde yatan topraklarda halihazırda bir Arap nüfus yaşamaktaydı. Yaygın olarak kabul gören görüş, birkaç marjinal grup dışında Siyonizm'in Filistin'de yaşamakta olan Arap nüfusu görmezden geldiği ve Arap sorunu olarak adlandırılan meseleyi yarattıklarıydı.
Sayfa 46 - Küre Yayınları
Deyr Yasin, Kudüs’ün batı tarafında kalan küçük bir Arap köyüydü. Haganah ile bir saldırmazlık anlaşması yapmıştı ve buna titizlikle riayet etti.Ancak 9 Nisan'da, Irgun ve Stern Cetesi'ne bağlı bir grup, Haganah’ın onayı olmaksızın, görünürde sakinlerini köyden kaçırmak üzere köye saldırdılar. Köylüler direnince saldırganlar ayrım gözetmeksizin ateş açarak içlerinde kadın ve çocukların da oldugu 245 kişiyi vahşice katlettiler. Kamyonlara doldurdukları köylülerden bazılarına Kudüs sokaklarında ‘zafer turu’ attirdilar; sonra da köye geri götürüp kurşuna dizdiler.
İngiliz tarihçi E. H. Carr gibi ben de tarihçinin asıl görevinin kaydetmek değil, değerlendirme yapmak olduğuna inanıyorum. Avi Shlaim
Zavallı Samson, 1963-1969/ Savaş Sonrası Diplomasi
Altı Gün Savaşı'nın ardından Arap-İsrail anlaşmazlığı konusundaki en önemli uluslararası resmi açıklama, BM Güvenlik Konseyinin 242 sayılı kararıyla yapılmıştı. Kararın gerekçesi, "adil ve kalıcı barış" için çaba harcamak gerektiğini vurgulamaktaydı. Kararın 1. maddesi "adil ve kalıcı barış''ın iki esasa dayanması gerektiğini belirtmekteydi. Bunlar, (i) "İsrail silahlı kuvvetlerini son çatışmalarda işgal ettiği topraklardan çekilmesi" ve (ii) bölgedeki her devletin "barış ve güvenlik içerisinde, tehdit veya şiddet eylemlerinden azade olarak yaşama hakkı" idi.
Sayfa 363 - Küre Yayınları
Reklam
Önsöz
Bana göre Ortadoğu'daki en temel ve sürekliliği haiz sorun, Arap-İsrail çatışmasıdır. Bu çatışma pek çok savaşın, şiddetin, katliamın, karmaşanın ve bölgeye özgü istikrarsızlığın kaynağıdır. Türkiye de diğer bölgesel güçler gibi bu anlaşmazlıktan doğrudan etkilenmektedir. Okuyucuların bu anlaşmazlığın kökeni ve doğasını anlamasının, bugün bölgede hüküm süren karmaşık siyaseti anlamlandırmalarına yardımcı olacağını ümit ediyorum. Winston Churchill 'in de ifade ettiği üzere, ne kadar geriye bakarsanız, bir o kadar ileriyi görürsünüz.
Sayfa 17 - Küre Yayınları
... ...itrail, bağımsız bir devlet olarak var olmasına imkan tanınmadığı için değil; ele geçirdiği toprakların tamamını elinde tutma hırsıyla uyuşmadığı ve mültecilerin kendi topraklarına geri dönmesine karşı çıktığı için şartları reddetmiştir. ...
"Millet, geçmiş hakkında hatalı bir kanı ve komşularına karşı duydukları nefret etrafında bir araya gelmiş insan topluluğudur."
Sayfa 29 - Karl Deutsch
... Tarih denen şeyin bir kısmının galiplerin propagandasından ibaret olduğunu fark etmeye başlamıştım. ...
... Kudüs'ün her iki taraf için de muazzam derecede dini, siyasi ve stratejik önemi vardı. Kudüs'e hükmeden, nihayetinde Filistin'e hükmedecekti. ...
211 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.