Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aydın Ayhan

Aydın AyhanÇanakkale Ah! Çanakkale... yazarı
Yazar
Derleyen
10.0/10
7 Kişi
30
Okunma
1
Beğeni
2.538
Görüntülenme

Aydın Ayhan Gönderileri

Aydın Ayhan kitaplarını, Aydın Ayhan sözleri ve alıntılarını, Aydın Ayhan yazarlarını, Aydın Ayhan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Öleni görüyor. Üç dakika sonra öleceğini biliyor. Hiçbir korku eseri göstermiyor.. Sarsılmak yok! Okuma bilenler ellerinde Kuran-ı Kerim cennete girmeye hazırlanıyor. Bilmeyenler Kelime-i Şehadet getirerek yürüyorlar.."
Reklam
Balonlar uçurarak Türk mevzilerine yapılan ateşi yönlendirmiş, karadan yenemeyeceğini anlayınca iş makinelerini getirip Türk siperlerinin altına tüneller kazarak ateşleyip Türkleri yok etmeye çalışmış, uçaklarla zehirli gaz atmış, bombalar atmış, denizden toplarla çelik yağdırmış, karadan en modern silahlarla ateş yağdırmış, elinden gelen her şeyi yapmış, önüne gelen her şeyi kırmış, dökmüş, yakmış, yıkmış tahrip etmiş, kıramadığı yıkamadığı, hesaplarında olmayan, planlayamadıkları Türk askerinin çelik gibi iradesini, azmini yok edememişlerdi. Onları, Mehmed’in vatan kavgası, namus kavgası bilinci olan iradesi yenmiştir.
İstanbul-Edirnekapı Sakızağacı Şehitliği’nde Şehid Mehmet Nesed’in mezar taşında şöyle bir yazı vardır: “Ben şimdi bu mezarda değil Milletimin kalbinde yaşıyorum.”
Zor günlerdir, kara günlerdir, köyde erkeklerin kalmadığı günlerdir, çöpten adam arandığı günlerdir. Bir gün gene gönüllü toplamaya gelirler. Vatanın zorda olduğu öyle günlerdir ki “Gönüllü müsün?” diye sorulmaz bile. Boya posa bakılır, yürü Çanakkale’ye denir. Bu, “Yürü ölüme!” demektir. Bomba seslerinin derinden derine duyulduğu, herkesin asker olduğu günlerdir. Bir gün gene asker toplamaya gelirler köye. Çavuş,bakar, gençler yirmi kişiyi seçer. Yirmi delikanlı. 18’inden büyükler çoktan askere gitmişlerdir. Şimdi sıra onlardadır. Muhtar, çavuşa söz verir. Yarın yirmi kişiyi getirip şubeye teslim edecektir. Sabah olur, büyük tesadüf o gece gençlerden biri vefat etmiştir. Oysa muhtar yirmi kişi getireceğine söz vermiştir. Çare hemen bulunur, kız kardeşi vardır. Hemen saçları kesilip erkek kıyafetine sokulur. Henüz diğerlerinin de sakalı bıyığı çıkmamış olduğundan farkına bile varılmaz. Gider Çanakkale’ye ve kardeşinin yerine askere giden bu kız Çanakkale cephesinde harp bitince gönderildiği Gazze Cephesi’nde şehit düştüğü duyulur. Kız olduğunu sadece mangasındaki kendi köylüleri bilmektedir. Sonuna kadar bu sır saklanır. O şimdi Gazze Cephesi’nde kardeşleriyle “Mehmetçik” ismiyle yatmaktadır.
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
O kadar dolu ki toprağın şanla Bir değil sanki bin vatan gibisin Yüce dağlarına düşen dumanla Göklerde yazılı destan gibisin Fahri Ozansoy
"Ben Allah için, vatan için, bayrak için, millet için savaştım... Madalya için.. para için değil!"
Artık gelene, geçene, hanlarda, istasyonlarda uzaklardan gelen askerlere, esaretten dönenlere hep Ömer sorulur... "Gördünüz mü? Kara kaşlı Ömer'imi gördünüz mü? Kara kaşlı Ömer'im kara gülleri severdi." diye evinin bahçesine kara güller doldurur. Her bahar güller açtığında bir başka türlü sevinir. "Bahar geldi, Ömer'im de gelecek.."
General Hamilton: "Türkler üzerimize koşarak gelirlerdi. Şimdi uçarak gelmeye başladılar."
28 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.