Ayfer Karakaya-Stump

Ayfer Karakaya-StumpVefailik Bektaşilik Kızılbaşlık yazarı
Yazar
9.3/10
8 Kişi
25
Okunma
8
Beğeni
2.005
Görüntülenme
Zeynel Dede, Kerbela’ya yapılan bir ziyareti konu edinen Farsça bir şiiri ve bazı türbelerin temsili resimlerini içeren H. Muharrem 1259/M. 1843 tarihli bu belgeye mührünü basanlar arasındadır. Belgenin aslı Adıyaman-Bulam’da ( yeni adı ile Pınarbaşı) yaşayan, Ağuiçenler ocağından Abuzer Güzel Dede’dedir.
Sayfa 57 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Aleviliğin yazılı kaynakları var mı?
"...Bütün bu ampirik bulgular ve kuramsal açılımlar göz önüne alındığında, hele de Mezopotamya ve Anadolu gibi yazının beşiği olan ve "kitapsızlığın" hakaret addedildiği bir coğrafyada şekillenmiş bir inanç topluluğunun yazılı kültürün tümüyle dışında kalmayı isteyebileceğini veya kalabileceğini düşünmek başlı başına sorunlu bir yaklaşımdır."
Reklam
Kızılbaş Hareketinin Oluşumunu Yeniden Düşünmek
Nitekim mesela Irak kaynaklı bir tarikat olan Vefailik ve Vefailik ile yakın bir ilişkiye sahip olduğunu düşündüğümüz gezginci dervişler grubu Rum Abdallarının Anadolu'nun doğusunda Kızılbaş hareketini meydana getiren ana damarlardan olduğunu bu bölgedeki dede/pir ocaklarına ait belgeler ortaya koymaktadır.
Sayfa 84 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Kızılbaşlık
Erdebil merkezli Safevi tarikatı, Moğollar devrinde İran-Anadolu coğrafyasının en yaygın ve en saygın dinî oluşumlarındandı. Tarihsel serüvenine 13. yüzyılda isim babası Şeyh Safi ile klasik Sünni bir tarikat olarak başlayan Safevilik, birkaç kuşak sonra Şii/Ali-ci bir çizgiyi benimsemiş ve nihayet Şeyh Safi'nin dördüncü göbekten torunu Şeyh Cüneyd önderliğinde politik bir projeye dönüşmüştür.
Hilafetname-I
Metnin kısaca özetlediğimiz giriş ve sonuç bölümlerinin arasında kalan uzun orta kısmında ise Muhammed Tahir'in halife olarak görevleri sıralanır. Buna göre, Halife Muhammed Tahir'den taliplerini Safevi yoluna ve Ehl-i Beyt'e yönlendirmenin yanısıra, beş vakit namaz, zekat, Ramazan orucu ve hac dahil, farz ve sünnet olan tüm ibadetleri yerine getirmeye ve şeriatın tanımladığı şekliyle güzel ahlaka özendirmesi, aynı zamanda şarap içmekten ilahi söyleyip telli saz çalmaya (tezmir-i mezamir ve me'azif) kadar bir dizi dinen haram sayılan eylemlerden taliplerini sakındırması, velhasılı her konuda müritlerinin şeriata (şeri'at-ı garra'-i Muhammedi) bağlı kalmalarını teşvik etmesi beklenmektedir.
Sayfa 86 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Dede Kargın Ocağı
Ocağa adını veren Dede Kargın'ın, biri 14., diğeri 15. yüzyılda kaleme alınmış iki önemli menakıbnamede adı geçer. Bu menakıbnamelerde hakkında verilen bilgiler, Dede Kargın'ın 13. yüzyılda Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşamış meşhur bir derviş olduğunu gösteriyor.
Reklam
Buyruk
Buyruk, Alevi inanç ve ibadetleri hakkında kapsayıcı bilgi içeren, Aleviliğin en temel ve önemli yazılı kaynağıdır.
Sayfa 67 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Vefai Kökenli Alevi Ocakları
Vefai kökenli Kızılbaş/Alevi ocaklarının tarihsel ana yurdu, Malatya'dan Erzincan'a ve Sivas'tan Elazığ'a uzanan, Fırat havzası ve çevresini içeren bölgedir.
Sayfa 194 - İstanbul Bilgi Üniversitesi YayınlarıKitabı okudu
Irak'taki Bektaşi Tekkeleri
Kanuni Kerbela'ya geldiğinde Abdülmümin Dede ile görüşür; Dede, Padişah'tan Kerbela halkı için Fırat nehrinden su getirmesini rica eder. Padişah bu isteği yerine getirir. Ayrıca nehrin sularını şehre taşıyacak kanallar kazılırken karşılaşılan zorluklar Abdülmümin Dede'nin dualarıyla aşılır. Bu kerametiyle şöhret kazanan Dede, Bektaşiliği bölgede yayar. Her ne kadar Kerbela'da bir Bektaşi dervişi ile görüştüğüne dair elimizde kayıt yoksa da, Kanuni'nin Irak'a üç sefer yaptığını, ayrıca bu seferleri esnasında diğer birçok türbe gibi Kerbela'daki İmam Hüseyin'in türbesini de ziyaret ettiğini ve Kerbela'ya su gelmesi için kanallar kazdırtmış olduğunu biliyoruz.
Resim