Ayhan Yücel

Sevincini Bulmak author
Author
8.5/10
2 People
10
Reads
2
Likes
1,072
Views

Newest Ayhan Yücel Quotes

You can find Newest Ayhan Yücel quotes, newest Ayhan Yücel book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
"Yaşamak, hizmet etmek ve af dilemek için bir mühlettir"
Bir telâş, bir didiniş... Küçük değil bu. Koca bir ömür gizli bunda. O, aslında bir didiniş değil, bir sıcaklık, bir alev sıcaklığı; bir hayat alevi: Bir hayatı kıymetlendirmenin telâşı ve didinişi. Bizi, hayatımızı, hayatı, başka bir deyişle var olmamızı, düşünmemizi, yaşamamızı kıymetlendirme telâşı. İstiyoruz ki çırpınışlarımızın anlamlandıracağımız hayatta bir yeri olsun.
Reklam
Bir zaman, hayatı mânalandıran Doğu dünyası, şimdi sevincini yitirmiş, çilesiyle başbaşa kalmış görünüyorBüyük olanı unutmuş gibi, düşünemiyor gibi sadece dünya sıkıntılarının yükünü büyük olarak tanıyor. Aşk olmayınca meşk olmazmış; şimdi Doğu sevgisiz, hareketsiz, çilesi ile, o büyük dünya sıkıntısı ile başbaşa.. Şüphesiz çekilmez ezici bir şey, bu. Fakat hiçbir sevinç kaynağını da yanaşmıyor. Daha doğrusu sevincini apaçık ortaya koyamıyor, açıklıkla göremiyor, sevmesini bilmiyor. Ama hiçbir şeyi sevmesini bilmiyor. "İn- sanoğlu" denen kendisi, kendi gözünde bir nefret konusu olup çıkmış. Birçok şeyi bilir ve inanır görünür. Bu arada insanoğlunun eşre- fi mahlûkat olduğunu da bilir. Lâkin ona, bir sevgiyle, yaradılmışların en şereflisi olarak uzanamıyor, sevmiyor ve pek tabii olarak da se- vinemiyor. Hayvanları da seven yok gibi. "Falan kimsenin horoz merakı var öyle seviyor ki şu kadar horozu var, hep onunla meşgul diyorlar", gidip bakıyorsunuz adamın sevgisi ne de sevinci var. Bü- tün mesele horoz döğüştürüp geçimini temin etmekte. "Şu adam çiçek seviyor" diyorlar. Biraz yakından görünce diyorsunuz ki “O, yalnız bahçesindeki çiçekleri, sahip olduklarını seviyor, sahip olmadıklarına ilgisiz. Hatta komşu bahçesindeki çiçekler, kıskançlık konusu olmuş, elinden gelse onların kökünü kazıyacak..."
İki kişi bir araya gelsek, ortaya binbir dert koyar gideriz. Başlar eğik, sevinçsiz gitmek, bu derdi ortaya koymadaki büyük sebebi küçültmez mi, bizi hareketsiz kılmaz mı? Hep insanların birbiri- ne ettiği zulme şahit oluruz. İnsan gibi yaşanılmadığına şahit oluruz. Kızacak yer ararız, bulamazsak dünyaya kızarız. Nefretten boğulmak için o kadar çok sebep ortaya çıkar ki, nihayet bir an gelir "şu dünya yaşamak zahmetine değer mi?" denir. Bu adeta ıstırap tonüsünün en gergin anıdır. Gerçekten kaybolan sevinçler, buna karşılık "şu dünya yaşamak zahmetine değer mi?" sorusu, işi bir kat daha çetinleştirir gibidir. Bununla beraber bu soru bir sevinci de işaret edebilir. Bu soru, bir irade hayatının, bir hareketin, bir sevincin anahtarı da olabilmektedir..
Büyük değişikliklere rağmen hiç değişmemiş gibi duran şey
Sanki hayatın insanda durmadan tekrarlanan en esaslı prensibi gözyaşıdır.
Otorite
Denilebilir ki, ferdin tasavvur ve hayali ne ise hayatına hâkim olan da odur. Ümit etmek demek, zaman ve mekânı da aşan hayal kuvvetine sahip olmak demektir.
Reklam
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.