Dini inançları güçlü olanlar kendilerini hiçbir şeyi sorgulamamanın rehavetine bırakmışlar, tuhaf bir tembellik içindeler. Bilime takıntılı olanlar ise her şeyi mantıkla, kanıtla çözmenin kibrine kapılmışlar.
Hızla akan zamana göre değişmesini beceremezsen hiçbir çözüm üretemezsin. Ama biz Türkler değişimi sevmeyiz. Treni kaçırana kadar bekleriz değişmek için.
Birkaç gün önce, Sivas’taki otel yangınında can verenleri ve onlar kavrulurken, sırf kendilerinden farklı düşündükleri için Çıra gibi yanan insanları kılları kıpırdamadan seyredenleri, sonra da bugün şahit olduğu vahşeti düşündü.
Çağdaş eğitim kurumlarımıza sahip çıkmazsak dünya ile buluşamayız çünkü dünyanın batısından doğusuna ancak doğru yöntemlerle eğitilmiş insanlara yer var. Aklımızı başımıza toplayalım!
Neredeyse gün aşırı bir kadının öldürüldüğü ve durumun kanıksandığı bir ülkede yaşıyorduk. Belli bir yöne giden trenin içinde ters yöne dahi koşmuyorduk artık. Geçmişe rotalanmış trenimizde itiraz etmeden ve uygun adım naftalin kokulu Ortaçağ’a koşar adımla ilerliyorduk. Oysa biz, onlarca yıl süren savaşların ardından yanmış yıkılmış topraklarda bin bir bulaşıcı hastalıkla mücadele etmiş, yüzde doksanı zır cahil halkın çocuklarını yeni harflerle on yıl içinde ilkokuldan üniversite sona kadar bedelsiz eğitmeyi başarmış, mucizeler yaratmış kuşağın torunları ve torun çocuklarıydık.
Bilmediği tek şey,gurbeti illa bir insanın yurdundan uzakta yaşadığını sanmasıydı. Oysa gurbetlerin en ağırı, gurbet acısını sıla da çekmektedir. Vatanı vatan yapan değerlerin her gün biraz daha yıpranmasına seyirci kalmaktır. İnsanın kendini vatanında öteki hissetmesidir.
Bir otobiyografi olarak kitabı beğendim. Almak konusunda tereddütte olduğum bir yazardı ama tesadüfen elime geçti ve akışını beğendim. Diğerlerini de geriye doğru okuyacağım mecburen sondan
başlamış oldum çünkü.
Ayşe Kulin'in kaleminden muhteşem bir kitap daha. Türkiye'nin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya.
Kitabı bitirdikten sonra hemen Füreya Belgeseli ni de izledim.
Hayatı biraz veremle, biraz doğuramadığı çocuklarının acısıyla geçmiş bir kadın. Hayata seramikle tutunmuş ve bunu yeni nesile öğretmek için elinden geleni yapmış. Evini seramik atölyesine çevirmiş ve insanlara ücretsiz eğitimler vermiş harika bir kadın.