Mutlu olduğun zaman çevrendeki mutsuzlar "Ben mutlu değilken, o niye mutlu ki?" diye düşünürler. Mutluluğun onlara batar, rahatsız eder. Onlarda olmayan gülen yüze senin sahip olmandan rahatsız olurlar. Halbuki bilmezler ki başkalarının mutluluğunu takip etmeyi bırakıp kendi içlerine baksalar orada belki mutluluğu yakalayacaklar. İşte bu düşüncelerle, bana kalırsa insan doğadaki en mutsuz varlık olmayı başarmıştır.
Sanırım mutluluğun ben de kaygı uyandırdığını hissetmişsinizdir. Mutluysan kaybedecek daha çok şeyin var demektir, mutsuzsan zaten birçok şeyi kaybetmişsindir. Mutluysan farklısın demektir ve farklıysan dikkat çekersin. Görünmez olmayı diledikçe daha çok insanların gözüne batarsın. Mesela gelip yerime oturduğumdan beri önümden geçen herkes bana bakıyormuş gibi geliyor.
Hayatın kalitesi yaşadığın süre ile ölçülmüyor ki! Ne kadar uzun yaşarsan o kadar şanslısın diye bir şey yok. Yaşadığın ömüre ne kadar kaliteli zaman sığdırdın acılarınla nasıl başettiğin, hayatta ne anlam kattığın çok önemlidir. Çocuklarıma hep bunu öğütlerim. “Yaşamak değil hayata bir şey katarak yaşamak mühimdir.”derim
Hayatta böyle değil midir, kimilerini hayatınızda taşımaktan,yaşamınızdaki varlığından çok mutlu olursunuz, kimileri ise sizi tedirgin eder, bir an önce hayatımızdan çıkmasını istersiniz
Hayatı siyah veya beyazdan ibaret görenler çok hata yapar, hayat siyah veya beyaz değildir, detaylar grilerde saklıdır. Hayatı siyah veya beyaz diye ikiye ayırırsanız veya hep ya hiç diye eydi bel olayları değerlendirirseniz çoğu şeyi anlayamazsınız.
İşte böyledir insanın anıları, hiç bilmediğiniz bir yerinize Igirer, saklanır, unuttum sanırsınız, hatta yaşadığınız olayı bile hatırlamazsınız ama o anı orada bir yerdedir.
Onu çok sevmiştim ama o beni sevmeyi bir türlü beceremedi. Sanırım sorunu hayatta hiç sevilmemiş olmasaydı. Sevilmediğiseniz sevmeyi bilemezsiniz ki! Ancak vaktiyle doyasıya sevinmiş olanlar sevmenin hakkını verebilir. O sevmeyi bir türlü öğrenmek istemedi.