“Seni niye seviyorum biliyor musun?” diye soruverdi Salih ağabey; “Günün her saatinde yüzünde aynı ışık var. Sabah kalkınca, öğleyin, akşam gece... Seni bir kez bile ışıksız görmek mümkün değil. Ağlarken bile gözlerinden ışık akıyor.”
Acısını sergiliyor, adeta başarılı bir gösteriden sonra bütün alkışları -yorgunluktan eller tutmaz oluncaya kadar- toplayan sanatçılar gibi doygun, kenara çekiliyordu.
Hiçbir sevdiğimin cenazesinde bulunmadım ben. Ağlamadım bile. Ağladığım zaman hiç susamamaktan korktum; bir kere ağlarsam, hep ağlamaktan korktum. Ölene değil, kendime ağlıyor olmaktan korktum; bunun için dişlerimi sıkıp sol yumruğumu kaldırdım.