... o da başkalarının anılarını taşıyanların yorgunluklarından yorulmuştu. O vakit kalbine eğilip; taşımaktan çok ânı yaşamanın tadına varmasını fısıldadım!
Merhabalar. Yine ve yine bir öykü kitabı ile buradayım. Bu aralar çok fazla öykü ve şiir kitabı okuyorum. Dinlenmemi sağlıyor öykü ve şiir okumak. Bugün aşırı güzel ve okurken birçok duyguyu hissettiğim bir kitaptı. Okurken en etkilendiğim öykü de 'Martılar Da Uçar Gider Sonra' öyküsüydü. Derim anlamlar olan, kısa öyküler her zaman tercihim olmuştur. Kitapta 26 öykümüz ve hepsi birbirinden güzel ve anlamlıydı. Okurken birçok insanın kendinden parça bulacağı bir kitaptı.
Hikayemin İncindiği Yerdeyim.
Ayşe Ünüvar'dan okuduğum ilk kitap...
26 öykünün 151 sayfada can bulduğu bir kitap.
Yazar, 26 farklı metinde insana eğilmiş. Bazıları deneme olarak da değerlendirilebilecek bu öykülerde duygunun, duygusallığın, sevginin yer aldığını söylemek mümkün...
Ünüvar, aforizmik ifadelerle anlatımını güçlü kılmış. Öyküleri okurken şehrin bunaltıcılığından ziyade küçük bir yerleşim yerinde herkesin herkesi tanıdığı bir yerde gibi hissettim.
Kitap isminde (kapaktaki) "hikâye" yazması gerekirken "hikaye" yazılmış. Baskı hatası olduğu kanaatindeyim. Çünkü iç sayfada hikâye olarak yazılmış.
Ayşe Ünüvar'ı duygusal metinleri seven herkese önerebilirim.
Ayşe Ünüvar, gönül gözüyle görüp kâinata aşkla bakanlardan; varlığı bu aşkla müşahede edip varlığın hafızalı oluşunu aklından hiç çıkarmayan ve görüp hissettiklerini aşkla anlatanlardan.
Yazar hikâyelerine başlarken şöyle bir kapıdan geçiriyor;
“Yaralı bir ağaçtır insan!
Saklar yarasını insandan…”
Ne güzel bir bakış açısıdır bu. Alelade bir bakışla göremezsiniz, gördüklerinizi; görseniz de anlayamazsınız. Bir ağaç sadece bir ağaç değildir, bir çiçek de öyle. Hele insan, sadece etten kemikten bir varlık olamaz. Bu nedenle okuyucu; her gün yanından geçip gittiği bir ağacın, bir sokağın, bir evin, yolun veya çeşmenin hülasa varlığın dünden bugüne özünde taşıyıp getirdiklerine, hafızasına, hikâyesine ne bileyim her şeyine daha yakından bakmaya davet edilir adeta hikâyeler boyunca.
‘Yaralı Badem Ağacı’nda okuyucunun yüreğine dokunan; hala acımayı, merhameti, sevgiyi unutmamış taraflarımıza dokunan ve birçok yönüyle bizi sarıp sarmalayan her biri birbirinden güzel ve zengin izlenimlerle dolu yirmi bir hikâye var. Okuyun, doyasıya okuyun