Afrika, emperyalist sömürgeciliğin ve köle ticaretinin acımasız kırbaçlarıyla lime lime edilmeden önce; ortak yaşam kültürlerinin, çeşitli dillerin, sözlü edebiyat geleneklerinin, dansın ve ritmin, müziğin ve sair insan faaliyetinin alternatif bir sahnesiydi. Kapitalist uygarlık, onu hunharca katletti, doğası ve insanıyla bir 'hammadde' olarak gördü, kanını emdi.