Kitabı okumadan önce sevgili hocalarım özgeçmişlerini de okudum. Okurken okul yıllarımdaki kendi hocalarımı düşündüm. Onların da birçok kitabını okuma şansı bulmuştum ancak bu kitabı konusu itibariyle de olabilir ayrı bir özveriyle okudum diyebilirim.
Neredeyse her cümlede okuyucuya hayatı sorgulatan, empati duygusunu en uçlarda yaşatan bir eser.
Bazı cümlelerde hani derler ya tüylerim diken diken oldu diye. İşte aynen o duyguyu yaşadım.
Kimi zaman acıyı hissettim kimi zaman çaresizliği. Evet dedim bunları yaşadılar bazı kadınlar. Hatta yaşamaya devam ediyorlar dedim. Oturdum ne yapacağımı bilemez halde üzüldüm, kazdım bir daha üzüldüm bir daha kızdım..bu duruma. Bu durumlara.
Kadın olmanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha anladığım bir kitap okudum yeniden. Bazı sonuçlar, açıklamalar beni şaşırttıgı kadar şaşırtmadı da ..
Kitapta aynı zamanda bazı önermeler var. O kadar haklı diye okuyorsunuz ki kitabı, bu tür bir istismara maruz kalmasaniz bile öğreniyorsunuz. Görüyorsunuz.
Ayrıca bazı araştırma sonuçları bir kez daha "o kadar mı dedirtti." (Syf-82).
Dört hikaye ile konu daha ayrıntılı, anlaşılır kılınan bir kitap. Her bir sayfası ile öğrendiğiniz gerçekler..
Eksikliği hissedilen bir baba, zarar veren, rahatsız eden, t*ciz eden, destek vermeyen bir baba olmak, kız çocuğunun hayatında nelere mal olabilir. Hiç düşündünüz mü?
Kitap bu ve daha birçok sorunun cevabını bulmanın peşinde. Hadi sen de gel Ferdengeçti Çiçekleri'nin hikayelerine şahit ol.