“Mezarların arasında çürüyen yaprakların kokusunu derin derin içime çektim. Yaşamak buydu işte. Bu koku, bu hava, bu ıslaklık, bu sessizlik, dinginlik... Yaşamanın ne olduğunu en iyi mezarlıkta, ölülerin arasında anlamak! Duymak...”
“Mutlu ölmek miydi bütün bir hayatın armağanı? Mutlu ya da mutsuz ölmek arasında fark var mıydı? Nasılsa her şey o bir an içinde yok olup gidecekti. Öldükten sonra mutsuzluğu hatırlamayacaktım nasılsa.”