Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bakiye Marangoz

8.5/10
2 Kişi
12
Okunma
1
Beğeni
457
Görüntülenme

Bakiye Marangoz Sözleri ve Alıntıları

Bakiye Marangoz sözleri ve alıntılarını, Bakiye Marangoz kitap alıntılarını, Bakiye Marangoz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ötekine saygı duyduğumuzun en güzel ifadesi söylenileni dinlemektir.
Bir toplumun iyiye dönüştürülmesinde, Asr Sûresinde belirtilen ilkelerin hayata geçirilmesinde örneklik teşkil eden herkese teşekkür ediyoruz.
Reklam
Zihnime düşen düşünceler arasında temel olarak; “sınırları belirlemedeki zaaflarımız” geliyor. Ve nerde ise kararsızlık, istikrar gösterememe hali hepimiz için “genetik kusur” haline geldi bakıyorum artık. Sınırları koymuyoruz. Veya belirlediğimiz sınırlar üzerinde geziniyoruz. Yani çevreden gelen en ufak karşı istek ve taleple gevşiyoruz. Olabildiğince kırılgan ve alıngan olmayı alışkanlık edinmişlere karşı, kararlarımızda tutarlı olmak ve saygı beklemek yerine, değişkenlik gösteriyoruz. Hâlbuki eşlerin koymuş oldukları sınırların, üçüncü kişilerden gelebilcek, yönlendirme, tepki hatta müdahalelere karşı korunmuş olması gerekir. … Çünkü dinen yani ahlâk ve insaniyeten, aile ve aileye yakın kişiler, ailenin fiziksel ve ruhsal sınırlarını bilmek ve uyum sağlamak zorundadırlar.
Hayatı, evliliği, ilişkiyi, duyguları betimleyen ‘iş’. Her şey işle alakalı. “İş”, dini imanı götürdü. Her şeyden önce iman gelirken iş imanın önüne geçti.
Takdir edilmenin teşvik edici etkisi ile de iyilik yapılabilir; ancak, duyguların denetimi ile daha önemli bir şeyi, beklentimiz olmaksızın Allah rızası için iyilik yapmayı ilkesel olarak öğrenmemiz gerekir.
Dün; herhangi bir anlaşmazlıkla çözüme yönelik bir davranış, bir kazanım olarak sabrı tavsiye ederdik birbirimize. Karşımızdaki insan, sınandığını bilir ve o insanı kazanmak için sabrederek ilkesel bir metot, bir yol tutar, ısrarla direnir ve sabrederdi… Sonraları insanlar onlara sabrı tavsiye edeceğinizi bilerek soru sormaktan vazgeçtiler. Ya da artık insanların başka birinin iyileşmesi için verebileceği bir şey kalmamış; “Sabretmek zorunda mıyız?” demek durumunda bırakılmışlardı. Kimsenin kimseye çok fazla tahammülü yoktu artık.
Reklam
Yanlışların yerine doğrusunu koymak ise bir sorumluluktur ve bu bir süreci beraberinde getirir. İslam’ın topluluklar üzerinde oluşturduğu ahlâki erdem ve faziletlerinin giderek kaybı ile bu köklü kadim medeniyetin korunamamış olması yaşanılan hâlihazırdaki bu cehaleti doğurmuştur. İnsan ve toplumların özgüven kaybına neden olan cehalet, modernizmin şekilsel ve süslü yanıyla örtülmek istenmektedir. Modernizmin özgürlük arayışına ittiği günümüzde biz ‘kendilik’ irademizi nasıl gerçekleştireceğimiz üzerine düşünmeliyiz. Bu iradenin belirginlik kazanacağı ocak da “ailemiz” olmalı.
“Zihniyetleri değiştirmek yasaları değiştirmekten daha zordur.”
Sayfa 103
Ezilen insanların bir kısmının “susması”, sorunlar karşısında savunmasız kalması, kendi benliğine ilişkin güven sorunudur.
Büyük hatalar yapılmadığı sürece toleranslı davranarak, her şeyi hata olarak görme kusurundan vazgeçilmelidir.
Reklam
Kişi şahsiyet olarak sağlıklı gelişmediği sürece biz olarak aile, cemaat ve toplum yapıları da sağlıklı, güvenli bir gelişme gösteremeyecektir.
Batının kapitalist felsefesine dayanan “insan insanın kurdudur” felsefesiyle örtüşen davranışlarımız, sağduyulu bir toplumun bizden beklentilerine uygun bir anlayış değildir.
Birbirimizi sevmek için “uğraş vermeli” ve sevmeyi şimdiden öğrenmeliyiz.
Yaratılışın terkibi bozulmadıkça anne, şefkat kahramanıdır.
Ancak bilinçli susmakla, her şeye boyun eğmeyi benimsemişlik, yani çaresizlik arasındaki farkı ayırt etmek gerekir. Üzerindeki baskı sonucu acziyete ilişkin bir suskunluğun kalıcı sorunlara yol açacağı da bilinmelidir; fakat cahil insanlarla muhatap olmanın zorluğunu yaşayan insanlar bilirler ki, her söyledikleri kendi aleyhlerine dönecek ve hiçbir yarar sağlamayacaktır.
95 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.