Behram Kılıç

Behram KılıçAraftaki Kramponlar yazarı
Yazar
8.2/10
12 Kişi
25
Okunma
2
Beğeni
1.675
Görüntülenme

Hakkında

1974 yılında Trabzon’un Of ilçesinde doğan Kılıç, 1994 yılında gazeteciliğe başladı. Çeşitli gazete ve dergilerde çalıştı. Bir dönem Trabzonspor Dergisi’nde spor editörü olarak da görev yaptı. Ayrıca Basın Dünyası, Futbol Ekstra, Fitbol, Futbol Plus, Trabzon (şehir dergisi) gibi dergilerde yazıları ve röportajları yayımlandı. Halen Karadeniz Gazetesi spor yazarıdır. Kılıç, arkadaşı Hacı Hasdemir ile birlikte 2004 yılında ‘YILDIZLARIN DÜNYASI’ adında 2002 Dünya Kupası’nda üçüncü olan futbolcuların hayat hikâyelerini kaleme alan bir kitaba imza attı. Daha sonra ‘70 MİLYONDA BİR’ adında yine önemli sporcuların biyografilerinin yer aldığı bir kitabı yayınlandı. Ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sponsorluğunda, Bizans’tan günümüze kadar İstanbul’da cereyan eden olayların yer aldığı ‘İstanbul’un 100 Spor Olayı’ kitabını yazdı. 2013 yılında ise ‘Araftaki Kramponlar’ kitabını çıkarttı. 2020 Nisan ayında Güldüren Futbol kitabı çıktı. Behram Kılıç'ın 2020 yılının 3 Eylül günü de Efsane 61 maç-Trabzonspor Tarihi kitabı yayınlandı. Kılıç, ayrıca İletişim'den çıkan Kırmızı-Beyaz Samsunspor ve Fırtına, İhtilal, Efsane-Trabzonspor kitaplarına da katkıda bulundu. Evli ve bir çocuk babası olan Kılıç, biyografi kitapları yazmayı hedeflemektedir.
Unvan:
Spor Yazarı
Doğum:
Trabzon, 1974
Ölüm:
null

Okurlar

2 okur beğendi.
25 okur okudu.
9 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Ertuğrul Sağlam'ın Bir Anısı
Çok iyi bir futbolcuydu Ertuğrul Sağlam. Bir özelliği de gerek Samsunspor ve gerekse Beşiktaş'ta oynadığı dönemde hemen her Trabzonspor maçında bordo-mavililere gol atmasıydı. "Beşiktaş'tan Samsunspor'a gittiğim yıl Trabzonspor ile Samsun'da oynadığımız maçta da gol attım. Maç berabere bitti. Olaylar çıktı. Ertesi gün de Trabzon'da hastanede işimiz var. Maç sonrası babamlarla Trabzon'a gidince biraz tedirgin oldum. Hastanenin önüne gelince arabadan inmedim. Hatta kimse beni tanımasın diye iyice koltuğa gömüldüm. Tam o sırada, 40-45 yaşlarında bir adam beni tanıdı ve arabaya yaklaştı. Tamam dedim, "tanıdı, şimdi hır çıkacak" Arabanın camına iki defa vurdu, eliyle de camı indirmemi işaret etti. Camı hafifçe indirdim. Adam Karadeniz şivesiyle "ula Erduğrul" dedi. Ben kafayı salladım, nasıl bir tepki verecek diye bekliyorum. Adam şöyle dedi: "bana bak uşağım ya fitboli bırak ya da Trabzon'a gel, nedir senden çektiğimuz?"
Sayfa 71 - KDY
Top sana gelince spiker neden şükretmiyor?
Dedik ya Saffet Sancaklı Yugoslav göçmeni diye. Annesinin Türkçesi zayıftı. Söz Saffet'te. "Biz Türkiye'ye geleli neredeyse 50 seneye yaklaştı ama annemin Türkçesi, evde hep Boşnakça konuşulduğu için zayıf kaldı. Ben 1994 senesinde Galatasaray'a transfer oldum. Hakan Şükür ile yan yana oynuyoruz. Annem de bir maçımızı izliyor. Maçta top Hakan'a atılınca spiker Hakan Şükür diyor, bana atılınca ise Saffet diyor. Annem bilmiyor tabii Hakan'ın soyadının Şükür olduğunu. O maçı kazandık, gol de attım. Akşam eve geldim, annem dedi ki: sana bir şey soracağım. Sor dedim. "Sen o kadar iyi oynadın gol de attın, o spiker niye seni sevmiyor?" diye sordu. "Anne anlamadım, ne oldu?"dedim. "Hakan'a top gelince spiker hep şükrediyor ama sana gelince hiç şükretmiyor" dedi.
Sayfa 68 - KDY
Reklam
No Forma No Change
1998 yılında Samsunspor İntertoto Kupası'nda İngiliz takımı Crystal Palace'ı İngiltere'de 2-0 mağlup etmişti. Samsun'daki rövanşta da rakibini 2-0 yenen Samsunspor tur atlamıştı. Maçtan sonra kaptan Ercan Koloğlu'nun yanına gelen bir İngiliz futbolcu forma değiştirmek istediğini işaret edip, "change" demişti. Buna karşılık kaptan Ercan'ın verdiği cevap çok ilginçti: Koskoca İngiliz takımısınız ama bizi yenemiyorsunuz birader! Ne verecem sana formamı, no forma no change...
Sayfa 72 - KDY
Serdar Bali'nin bir anısı Ali Kemal de sizi bekledi! Ali Kemal’le birlikte Beşiktaş’taydık. O yıllar Siyah-Beyazlı kulüp, gece futbolcuların sokağa çıkmasını engellemek için yöneticileri ev ziyaretlerine gönderme kararı almıştı. Futbolcuların gece en geç 11’de evde olması gerekiyordu. Beşiktaş yöneticisi Atıf Keçeci ve arkadaşı gece 23.25’te Ali Kemal’in kapısını vurdular. Kapıyı Ali Kemal’in halası açtı. Atıf Keçeci, “Teyze, merak edilecek bir şey yok. Ali Kemal’i ziyarete geldik. Baklavasını verip gideceğiz, kendisine haber verir misin?” diye maksatlarını izah etti. Ali Kemal’in halası da işin aslından habersiz: “Ha uşağum, Ali Kemal de 11'e kadar sizi bekledi. Baktı gelmedunuz, o da çıkıp gitti!”
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
360 syf.
9/10 puan verdi
Behram Kılıç, bu tarz kitapların kulvarında şahane bir iş çıkarmış. Futbol kitaplarını okuyan birisi olarak, Trabzonsporlu olmamama rağmen ilgiyle ve beğenerek bitirdim kitabı. Çok ciddi bir emek verilmiş. Trabzonspor'un 61 maçı başlığını taşısa da aslında bu bir bakıma Trabzonspor tarihi kitabı da. Kendisi de Trabzonspor taraftarı olan Kılıç, doğal olarak objektif bakmak yerine hissi bir bakış sergilemiş. Ancak zaten böyle bir kitabı yazabilmek için herşeyden önce taraftar olmak gerekir diye düşünüyorum. Kılıç, gazete arşivlerini tarayarak fotoğraflar, maç bilgileri, köşe yazıları, röportajlar çıkarmış ortaya. Eğer bir Trabzonspor taraftarı iseniz mutlaka okumalısınız bence.
Efsane 61 Maç - Trabzonspor Tarihi
Efsane 61 Maç - Trabzonspor TarihiBehram Kılıç · Sportif Yayıncılık · 02 okunma
Reklam
193 syf.
8/10 puan verdi
Güldüren Futbol
Tecrübeli spor gazetecisi Behram Kılıç'ın son kitabı Güldüren Futbol içerisinde futbola ve futbolculara dair pek çok gülünç anıyı barındıran bir kitap. Zaten Kılıç, önsözünde son yıllarda gülmeye hasret kaldığımızı, buna ihtiyacımız olduğunu belirtmiş ve bu nedenle böyle bir kitabı hazırladığını ifade etmiş. Tabii kitap Behram Kılıç'ın 25 yılı
Güldüren Futbol
Güldüren FutbolBehram Kılıç · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 05 okunma
368 syf.
·
Puan vermedi
Açıkçası iyi bir kitap olacağını da tahmin etmiştim ama umduğumdan çok daha iyi bir kitap olmuş. Özel Sporcu olarak nitelenebilecek bazı isimlerin yetişme şartları, eksik bırakılan yönleri, çalışma tempoları gibi ayrıntılarla bezenmiş güzel bir çalışma. Semih Saygıner, Kenan Sofuoğlu gibi dünyanın zirvesinde yer alan iki sporcumuzun hangi zorluklar altında bu duruma geldiklerini görmek ibret verici doğrusu. Naim Süleymanoğlu'nun hikayesi ise üst düzey bir sinema filmi olarak değerlendirilebilir. Çalışmanın güzel bir tarafı da muhatabı olan sporcuların projeyi anlamaları ve sahiplenmeleri olmuş. Sporla ilgilenen gençlerin mutlaka okuması gereken bir eser olduğu kanısındayım.
70 Milyonda Bir
70 Milyonda BirBehram Kılıç · Çise Kitap · 20093 okunma
Resim