1876-1938 tarihleri arasında yaşayan Bekir Fahri (İdiz); makale, mensur şiir, hikaye ve roman türlerinde, terbiye konusunda yazılar kaleme almıştır. Az yazmış olmakla beraber Natüralist edebiyat anlayışını savunması sebebiyle dikkat çekici fikirlere sahip olan Bekir Fahri'nin eserleri bugüne kadar karanlıkta kalmıştır. Sadece Jönler romanı yayımlanmış, diğer eserleri gün ışığına çıkmamıştır. Bekir Fahri'nin edebi kişiliği hakkındaki ilk değerlendirmeleri Cevdet Kudret yapmış, daha sonra Bekir Fahri'den bahsedenler de genelde bu bilgileri tekrarlamışlardır. Bu çalışmayla Bekir Fahri'nin hayatı, sanatı ve eserlerini bir bütün olarak ortaya konulmuştur.
Evet, o, Jön Türk hem de bu sınıf Türklerin en koyu mutaassıplarından idi. Açlıktan ölse bunu saklamayı nefsine ar bilirdi. Neden? İnsan vatanını sevmek, onun selâmeti uğrunda bir vazifeyi deruhde etmekle kabahatli mi olurmuş!
Açlıktan ölse bunu saklamayı nefsine utanç bilirdi. Neden? İnsanın vatanını sevmek, onun selameti uğrunda bir vazifeyi üstlenmekle kabahatli mi olurmuş! Bu böyle olsaydı, İstanbul'da Mekteb-i Tıbbiye'yi ikmal ederek kendisinin de doktor çıkarmasına ne mâni vardı?
Siyasi bir kitap olması yönüyle her okura hitap etmeyebilir. Meşrutiyet Dönemindeki aydınların yaşadıkları anlatılıyor. Sadeleştirme yönüyle çok güzel bir kitap. Arapça ve Farsça kelimelerin anlamlarının parantez içinde verilmesi okuyucu için oldukça iyi olmuş.
İyi okumalar...