..matematiktekı güzelliği takdir edebilmek zaman, alıştırma ve matematiksel aşinalık, kısaca emek ve donanım ister. Yani, matematiği anlamak ve güzelliğini takdir için, ciddi sayılabilecek ölçüde önbilgiyle aşina olmak "olmazsa olmaz" bir önkoşuldur
Modern ulus devletler, eğitim kelimesinin "eğmek"ten türetilmesini hatırlatırcasına eğitimi "ideolojik bir aygıt" olarak görmüş ve onu değişimin/yabancılaşmanın bir aracı kılmıştır. Mardin'e göre, Türk Eğitim sistemi, köylü, esnaf ve sanatkâr çocuklarının taşıdığı çevreye ait kültürel unsurları bünyesinde eriterek, bunların yerine eğitim görmüş bir vatandaşın taşıması gereken söylem unsurlarını ikame etmiştir: "Bu [söylem unsurları]; milliyetçilikle, devlet kapitalizmine inancı ve Cumhuriyet'in memurlarıyla, genel olarak öğrenim görmüş olanların halkın öncüsü olduklarına inanç olduğu kadar, Batılı terbiyeyi de içine almaktadır"
Matematik eğitimcileri yetiştiren eğitim fakültelerimizin büyük sorunları olduğu bilinmektedir. Örneğin, bir matematik öğretmeni adayı kendi bölümünden mezun olduğu zaman, Hegel'in söylediği anlamda süreçlerden haberdardır, türevleme veya sonsuzluk analizleriyle ilgili matematiksel soruları kolaylıkla çözmekte ama bu soruların arkasında yatan tarihsel, felsefi ve hatta teolojik sorunlarla yüzleştirilmemektedir. Sıfırın kendisinin felsefi bir bağlamdan bağımsız alınacağını söyleyebilir miyiz?
Leibniz'e göre, doğadakı her şey sanatkârının sonsuz tane nişanını taşıyordur, dolayısıyla sonsuz küçükler analizi matematiğin doğaya uygulandığı her bilim için önem arz eder.