Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Belkıs Akça

Belkıs AkçaÜmitsizlik yazarı
Yazar
7.5/10
3 Kişi
8
Okunma
1
Beğeni
300
Görüntülenme

undefined Belkıs Akça Sözleri ve Alıntıları

undefined Belkıs Akça sözleri ve alıntılarını, undefined Belkıs Akça kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günahların fıtrat üzerindeki ilk belirtisi, kişiye olumsuzluk vermesidir.
Reklam
Nefsi emmare kendinden dış dünyaya akan güzellikleri kendinden görür ve kendinden bilir. Onları ilâhi bir sanatın ürünü olarak algılayamaz. Bu durum ise nefsin görsel algıya dayanan temel bir hastalığının başlangıcı olur. Riya( gösterişçilik)
Fiziksel lezzetleri tattıkça kişide, maddeci algı ve materyalist eğilimler güçlenir. Maddi algı ve eğilimler güçlendikçe, ruh zayıflar. Bu açıdan insanın dünyada en büyük ve asıl imtihanı maddeciliktir.
Nefs-i Emmare, insanı gözleştirdiğinden yalnızca cüz'i ve somut şeyleri görebilir. Çünkü göz, görünmeyen ve maddi olmayan şeyleri göremez. Bundan dolayı nefsin kişilere, olaylara ve nesnelere takılıp kalması kaçınılmazdır.
Reklam
Ey kalbinin ısınacağı kimsesi olmayanların kalbine sıcaklığını hissettiren Zât!
İnsan, sonsuz potansiyellerden çıkan sonsuz umutlar ve sınırsız arzular sahibidir.
Sayfa 36
Yeis, bilmek, anlamak ve aydınlanmak gibi ruhanilik manevilik ve ilahilik boyutundan kopmaktır.
Günahları incele ! Günahkârın cismine, maddi hayatına, ahlakına bak ! Sonra tevbesinin ardından ondaki değişiklikleri incele ! Günahın zararlarını tespit et. Günahın hakikat ve sırlarını yakala. Eğer bunu yaparsan göreceksin ki mağfiret yalnızca ve yalnızca Allah'a hastır. Günahlarla kalp ve ruhu yaralanan ve kirlenen birisinin ilacı yalnızca ve yalnızca kudsiyet nurudur. Kutsallıktan uzaklaştığı için ahlaksız ve kirli hal alan bir insanın ilacı tövbe, istiğfar ve kusurunu itiraf etmekle Kuddüs olan Allah ile temasa geçmektir.
Reklam
Yeis " Ben bu meseleyi bilmem." demekse kunutta " Ben bunu biliyorum ama yapamam beceremez." demektir.
Marifet, ilmin nurlanmış ve nur saçan seviseyisidir ki, hem akla hitap eder, hem duygulara
Ümitsiz Bir Toplum Yıkılır
Kanuni Sultan Süleyman süt kardeşi olan, hem Hızır’ın (AS) üveysî bir şakirdi olan Beşiktaşlı Yahya Efendi’ye sorar: “Birader! Bu muhteşem saltanat ve medeniyet ne zaman yıkılır?” O ferasetli zat bir cümle ile cevap verir: “Neme lâzım.” Kanunî bu cevabın izahını isteyince der ki: “Birader! Herkes ümitsizlikle, ‘Neme lâzım’ demeye başlarsa o vakit Devlet-i Âliye yıkılır.” Zaman bu hükmü tasdik etti…
Sayfa 43 - Harf YayıneviKitabı okudu
Ümitsizliğin Öldürücülüğü
“İnsanları canlandıran emeldir, öldüren yeistir.” (Hakikat Çekirdekleri) Hem der ki: “Su-i zan ile yeistir, saadet muharribi (tahripçisi), hem de hayatın katili…” (Lemeat) “İşte o yeistir ki bizi öldürmüş gibi, garpta bir-iki milyonluk küçük bir devlet, şarkta yirmi milyon Müslümanları kendine hizmetkâr ve vatanlarını müstemleke (sömürge) hükmüne getirmiştir.” (Hutbe-i Şâmiye) Yaşama ümidiyle kanserle mücadele ederek 10 yıl yaşayan bir hastanın “Artık ben iyileşmem” düşüncesine kapıldıktan sonra 6 ay içinde öldüğü tıp dünyasında görüldü. Demek ki hastayı öldüren kanseri değil, ümitsizliğidir.
Sayfa 42 - Harf YayıneviKitabı okudu
Bir şey yapmak için önce bilmek lazım. Yani ilim... Sonra onu yapmayı istemek ve yapmak lazım. Yani rahmet... Kul ezeli bir ilim sahibi olmadığı için, düşünmeli ta ki bir ilmi olsun. Bu noktada yeis karşısına çıkar; ' Sen bilemezsin, anlayamazsın ; sende bir istidat ve kabiliyet yok.' Bu engeli Allah'a teslimiyet ile aşarsa bu sefer karşısına kunut çıkar ; 'Sen bunu yapamazsın, beceremezsin; yapsan da devam ettiremezsin. Sende bu irade azim ve kararlılık yok. Bu engeli Allah'a tevekkül ile aşabilir.
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.