Benjamin Dykes

8.0/10
2 Kişi
14
Okunma
0
Beğeni
446
Görüntülenme
Düşüncelerinize dikkat edin çünkü kelimelerini olurlar. Kelimelerinizi iyi seçin çünkü eylemlerinize dönüşür. Eylemlerinizi iyi anlayın çünkü alışkanlık olurlar.Alışkanlıklarınız üstünde iyi çalışın çünkü karakterinizi oluştururlar. Karakterinizi geliştirin çünkü o da kaderinizi oluşturur.
"Alın yazısı, kader, karma-nasıl isterseniz öyle adlandırın-her nasılsa, fakat asla şans eseri olmayan, duygusal ve zihinsel bazı ayırt edici özelliklerimizi, fiziksel yapımızı ve ırkımızı belirleyen bir adalet yasası vardır. Anlaşılması gereken önemli nokta, kendi temel yapımızdan kaçamasak bile, onunla uyumlu çalışabileceğimizdir. İşte burada serbest irade başlar. Anlayışımızın sınırlarını seçmek ve ayırt etmekte özgürüz ve seçme gücümüzü doğru kullandığımız takdirde anlayışımız artar."
Reklam
Jung'un da söylediği gibi "bilinçaltı düşüncelerimiz bilince çıkmadıkça kader olarak karşımıza çıkar".
Morinus'a göre, ''Yıldızlar, bir kişinin aklı ve mantığı sayesinde yıldızların gücüne direnme ihtimalini göstermezler. Örneğin, yıldızlar belirli bir zamanda bir hastalık ya da sorun yaşanacağını gösterebilirler; ama kullanacağı ilaçlar sayesinde güvende olacağını gösteremezler." Yani kişinin başına gelecek durumlar hakkındaki bilgiyi yıldız ve gezegenlerin durumuna bakarak tahmin edebiliriz, ama kişinin bu durum karşısında ne yapacağını ve bu durumdan ne ölçüde kaçınabileceğini ya da kendi yararına kullanıp kullanmayacağını, alacağı kararlan ve bunları hayata nasıl geçireceğini tahmin edemeyiz. Üstelik hayatımızda bazı şeyler kontrolümüz dışındadır, bazı şeyler ise özgür irademize dayanır: ''Bir kişinin hayatında gerçekleşecek olayların bir kısmı, kişinin kontrolü altında değilken (mesela kardeşlerinin ya da düşmanlarının kim olacağı, ölümü, ya da karşısına çıkacak şanslar), bir kısmı da özgür iradesine dayanabilir (mesela finans, çocuklar, hizmetkarlar, eş, davalar, kavgalar, seyahatler ve mesleki itibar). Bu meseleler, harita sahibi açısından dışsaldır; çünkü bu konularda özgür bir seçim yapabilir ve yıldızların etkisi kişiyi her ne kadar tam tersini yapmaya yöneltse de, kişi bunlardan kaçınabilir ya da etkiye direnebilir."
Hint astroloji üstadı Chakrapani Ullal'e göre astroloji, olayların olacağını ya da olmak zorunda olduğunu söylemez ; bilinçli çabayla yönlendirilecek ya da değiştirilebilecek iyicil ya da kötücül eğilimleri gösterir.
Reklam
2. yüzyılda yaşamış Cladius Ptolemy'nin sözleriyle perçinler: ''Yıldızların doğasına aşina becerikli bir insan, onların pek çok etkilerinin önüne geçmeye ve bu etkiler gerçekleşmeden önce kendini bunlara hazırlamaya muktedirdir."
''Bir kişi asla yaşam amacının, eğilimlerinin, pozitif ve negatif döngülerinin bilincinde olmadan bir yaşam sürmemelidir." Astroloji, bu konuda bize rehberlik edecek en önemli araçlardan biridir.
"Astroloji, bağımlılıklarımızın, problemlerimizin, yeteneklerimizin ve zihinsel eğilimlerimizin bir izdüşümünü bize sunarak, sadece karmamızın ne olduğuna dair farkındalık sağlayıp, içteki ve dıştaki yüzleşmelerle başa çıkmamıza yardım etmekle kalmaz, bu karmanın üzerine çıkarak, bir bakış açısı kazanmanın yolunu da gösterir."
İnsan-ı Kâmil sıfatının gerçek sahibi ve en yüksek düzeydeki temsilcisi Hazreti Muhammed'dir. (s.a.v)
Reklam
Doğum haritası neleri vaat ederse, onlar gerçekleşecektir. İçsel deneyimlerimi ifade eden ilerletmeler ve dışsal deneyimlerimizi ifade eden transitler, natal haritada vaat edilen şeylerin gerçekleştirilebilmesi için yaşanması gereken olayların ortaya çıkacağı zamanları gösterirler. Bu süreçte deneyimleyeceğimiz iç ve dış etkilere nasıl cevap vereceğimiz ise, bizim haritamızın potansiyellerini hangi tezahür düzeyinde kullandığımızla alakalıdır.Ve bu da yine, bizim özvarlığımız, istidadımız, ayan-ı sabitemiz yönünde olacaktır!
Amerikalı astrolog Alan Leo'nun dediği gibi, "Bizler tümüyle bağlı değiliz,tümüyle serbest de değiliz. Bizler, cehaletimizle sınırlandırılmış ve bağlanmış durumdayız." İnsan bilgeleştikçe özgürleşir. Kaderin örgüsünden kurtulmanın yolu bilgelikten geçer.
Bonatti, astroloji bilimi sayesinde salgın hastalıklar, kıtlık, kötü hava şartları gibi şeylerin önceden bilinmesinin faydalı olduğunu savunur. Ona göre, "Eğer bir kişi belirli bir bölgede ya da iklim kuşağında kitlesel ölümler nasip gerçekleşeceğini öngörürse, bu bölgeden ayrılabilir ve salgın hastalık tehdidi altında olmayan başka bir yere gidebilir. Belirli bir bölgede hastalık olacağını öngörürse, kendini bu hastalığın nedenine karşı hazırlayabilir ya da güvenle bekleyebileceği başka bir bölgeye geçebilir; ve böylelikle bunun önceden bilinmesi, bu tehlikeyi ve bundan nasıl kaçınılabileceğini öngörene sağlık bahşeder."
İnsan, kendisini bildiği kadar Rabbini bilir. Kendi varlığının hakikatini bilen insan, Rabbini bilmiş olur.
Mevlana'nın da vurguladığı gibi : "Eğer sana bir diken batmış ise, bu dikenle yaralanmış isen, o dikeni sen kendin dikmişsindir. Eğer ipekli hoş elbiseler içerisinde isen, o kumaşı da günün birinde sen kendin dokumuşsundur."
Resim