Berna Aslıhan sözleri ve alıntılarını, Berna Aslıhan kitap alıntılarını, Berna Aslıhan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Demem o ki, bir kere aşık olduysan artık çok geç. Unutamazsın, adı aklına her düştüğünde için açır, gözlerin dolar. Ne zaman ki ona içini açarsın işte o naktadan sonra yeniden öğreniyor gibi hissedersin.
Aşka inanmayan insanların tek eksiği, doğru kişiyi bulamamış olmasıdır. Karşımıza çıkan her insanla bir şeyler yaşamaya çalışıyoruz ve işler bizim istediğimiz gibi gitmeyince de kendimizi aşık olamıyormuş gibi hissediyoruz.
Bazen gerçekten Ege'yi Arat'la kıyaslamadan edemiyordum. Neden sanki mantığımla hareket edemiyorum ki? Kalbim Arat diye bas bas bağırırken mahtığım, saçmalama tabi ki Ege diyordu. Ama kalbim her defasında mantığıma okkalı bir tokat atıp Kes sesini! Benim dediğim olacak! diye direttiği için mantığım doberman görmüş fino köpeği gibi kaçacak delik arıyordu.
“Aşka inanmayan insanların tek eksiği, doğru kişiyi bulamamış olmasıdır. Karşımıza çıkan her insanla bir şeyler yaşamaya çalışıyoruz ve işler bizim istediğimiz gibi gitmeyince de kendimizi aşık olamıyormuş gibi hissediyoruz.”
Benim içimdeki bu duygular, ne zaman Anka misali küllerinden yeniden doğsa Arat’ın yaktığı ateşle birlikte o berbat yanma gününü yaşamak zorunda mıydı?
Eğer romantizm bir ülke olsaydı başkenti kesinlikle güneş olurdu. Batışı ayrı doğuşu ayrı güzel. Bir yerde okumuştum güneş doğarken ve batarken edilen dualar kabul olurmuş. Güneş doğana kadar gözlerimi ayırmadan o anın gelmesini bekledim. Tam doğmak üzereyken derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım. Yaşlanıp adımı unutsam bile aldığım her nefeste Kerem yanımda olsun
Ewqasî pir bêriya te dikim ku
Tu dibê qey ew ê dilê min ji nav hinavê min derê
û bi ber te ve bibeze, bi zorê zevt dikim.
Öyle çok özlüyorum ki seni,
Sanki yüreğim bağırmdan çıkıp
Sana koşacak, zor tutuyorum.
Arat kollarını bana doğru uzatırken kısa bir zaman dilimi içinde yüzümü avuçlarının arasına alıp şefkatle gözlerimin içine baktı.
“Sana bir şey olmasına asla izin vermem. Sadece bunu bil ve bize güven.”
“Peki, seni bu noktaya getiren ne? Yani ne oldu da bu denli çıldırdın?”
Mine, bir saniye bile düşünmeden Arat’ın sorusuna cevap verdi.
“Yastığının altında benim tişörtümü saklıyor. O tişörtün oraya nasıl geldiğini tahmin edebiliyorum ancak madem bana âşık falan değil, neden yastığının altında tişörtümü saklıyor?”
Herkesin bakışları Umut’u bulduğunda genç adam başını önüne eğdi.
“İşte! Sorduğum zaman da aynen bu tepkiyi verdi. Ben de korkak olduğunu ve artık onun gibi biriyle işim olamayacağını söyleyip evden çıktım.”
“Üzerindeki kısacık tişörtle birlikte!” dedi Umut, dakikalardır takındığı sessiz tavrını bir kenara bırakarak.
Mine, eline geçen ilk yastığı adama fırlattı.
“Allah’ın öküzü! Sana ne? Hem âşık değilim diyor hem de kıskanıyor! Sevmiyorsan kıskanamazsın arkadaş!”