Berrak Coşkun

9.5/10
2 People
3
Reads
0
Likes
831
Views

About

1975 yılında İstanbul’da doğdu. 1998 yılında Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü’nden mezun oldu. Gazetecilikle başlayan meslek hayatını, perakende sektöründe yöneticilik yaparak sürdürdü. 2012 yılında, Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe Anabilim Dalı’nda felsefe yüksek lisans programını tamamladı. Aynı okulda felsefe doktorası yapmaya devam etmektedir.
Title:
Yazar
Birth:
İstanbul, 1975

Readers

3 readers read.
8 readers will read.
Reklam

Quotes

See All
Hannah Arendt'in teorisinin bu kadar çok okunuyor ve yeniden dillendiriliyor olmasının sebebi; kitaplarının tümünün analizinin oturduğu teori itibariyle geride bırakmak için uğraştığı ırkçılık ve faşizmdir. 1970 sonrası tüm dünyada uygulanmaya koyulan neoliberalist ekonomik politikalardan sonra gittikçe, daha yoğun bir biçimde bizimde hissettiğimiz ırkçılılık ve faşizmi nasıl geride bırakılabileceğimizi anlamak için Arendt'i okuyoruz.
1. baaskı - Aralık 2013
Anlam, yaşam sürecinde yaptıklarımızla ve acılarımızın kaynağıyla kendimizi uzlaştırmaya çalıştığımız ölçüde başlatabildiğimiz, yaratabildiğimiz bir şeydir.
Sayfa 43 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Öyle görünüyor ki, dünya, insandan başka bir şey olmamanın soyut çıplaklığı ile baş edememiştir. İnsan olmaktan başka bir şey olmayanlar, diğer insanların kendilerine bir hemcinsleri gibi davranmasını olanaklı hale getiren niteliklerini yitirmiş, insanlıktan dışlanabilmiştir. ...Çünkü bütün ayırt edici siyasi niteliklerini yitiren ve soyut çıplaklığıyla sadece insan haline gelen kimseler, eyleme özgürlüğünü de yitirir.
Sayfa 147 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
İnsanlığa karşı suçlara sinen kötülüğün belki de en ürkütücü yanı budur: yani son derece normal insanların normal olmayan bir normallikle akıl almaz suçlara karışabilmesi ve sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi, her şey gerçekten normalmiş gibi eski hayatlarına geri dönmeyi -yaşananları sorgulamaya bile gerek duymadan- başarabilmesidir. Dostoyevski de, Ölüler Evinden Anılar'da, bazı mahpusları betimlerken, ''Aralarında son derece neşeli, hiç düşünmeyen öyle katiller tanırdım ki, vicdanlarının onları kesinlikle rahatsız etmediğine bahse girilebilirdi.'' der.
Sayfa 84 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Toplama kampları, ölümün kendisini anonim yaparak (bir mahkumun ölü ya da diri olduğunu öğrenmeyi imkansız kılarak) ölümün yaşanan hayatın sonu olduğu anlamını çalmıştır. Bir anlamda, hiçbir şeyin ona ait olmadığını ve onun da kimseye ait olmadığını ispatlayarak, kendi ölümünü bireyin elinden almıştır. Onun ölümü, aslında hiçbir zaman varolmadığı gerçeğine damga vurmuştur.
Sayfa 154 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu

Updates

See All
Henüz kayıt yok

Comments and Reviews

See All
Reklam
Henüz kayıt yok