Bertolt Brecht

Bertolt BrechtBeş Paralık Roman yazarı
Yazar
8.3/10
680 Kişi
3.384
Okunma
860
Beğeni
48,3bin
Görüntülenme
Bilindiği gibi, zamanımızın insanlarını etkileyen çok az şey var ;bunlar da sık kullanılırsa etkilerini yitiriyorlar.Çünkü insanlarda , duygulanmanın zararlı sonuçlarını görünce kendilerini duygusuzlaştırabilme yetenekleri sonsuzdur.
Sayfa 17
Kader
"Kader, harekete geçmeyen kişiye asla yardım etmez..."
Reklam
Anladık iyisin, Ama neye yarıyor iyiliğin. Seni kimse satın alamaz, Eve düşen yıldırım da Satın alınmaz Anladık dediğin dedik, Ama dediğin ne? Doğrusun, söylersin düşündüğünü,
Eylülde mavi bir gündü Genç bir erik ağacının altında sessiz Sardım onu, solgun bir aşktı Kollarımda tatlı bir düş Ve üstümüzde güzel yaz göğü Bir bulut vardı uzakta Öylesine beyaz ve öylesine yukarda
Bertolt Brecht
Bertolt Brecht
Savaşlar ortasında yedim ekmeğimi Katiller arasında yattım uykuya Özensiz yaklaştım aşka
Bertolt Brecht
Bertolt Brecht
Kitlelere acı çektiren yönetimler, çekilen acılar nedeniyle kitlelerin o yönetimler üstüne kafa yormalarından hiç hoşlanmazlar. Yazgıdan söz ederler.
Sayfa 225 - Günebakan Yayınları
Reklam
Açlar, hiçbir şeyi savunamayan, korkak, gözü doymaz yaratıklar sayılırlar; ezenlere kuşkuyla bakanlar da birer haindir; işçiler, gördükleri işin gerçek değerini bilmeden emeklerinin hakkını arayan miskinler diye sıfatlandırılarak, tüm sövgüleri üstlerine çekerler. O düzenlerde düşünmekten daha aşağılık bir iş yoktur düşünenlerin adı kötüye çıkar.
Sayfa 223 - Günebakan Yayınları
1. Çizmeleri su alan general, de bana: Kimden gelir bu buyruklar? Laf aramızda: Bugün öğle yemeği yedin mi? Kafanda planlar var mı? Miden boş sadece? Bir bayrağım var, dersin, ama ordun hani nerde? Tek pantolonlu devlet adamı, bir ütü tahtası ister misin? Bakanların nerde toplanırlar? Yoksa köprü altında mı? Papaz oğlanı alır, as alır papazı. Adın tarihe geçer ama kimliğin nerde hani? Dört ediyorsa iki kere iki, tamam, güç sende olacak, (ayaklar baş olacak) ama: Bu gece bir yatağın var mı yatacak?
Ye iç sen! Keyfine bak! diyorlar Nasıl yiyip içebilirim, yediklerimi Açların elinden almışsam ve Bir bardak suyum, bir susuzda yoksa? Ama yine de yiyip içiyorum.
Gerçekten karanlık bir dönemde yaşıyorum! İyimser bir sözcük aptallık. Kırışıksız bir alın duyarsızlık. Gülenlere ürkünç haberler Henüz ulaşmamış.
Reklam
".... Yarasından kan boşanan ve doktoru bekleyen biri gibi: Kan durmaz, hep boşanır. Biz de ortaya çıkıyor ve bize yapılan zulümleri haber veriyoruz. İlk kez arkadaşlarımızın yavaş yavaş katledildiğini bildirdiğimizde çığlıklar göklere ağdı. Yüz kişiydi katledilen. Ama bin kişi katledildiğinde ve ölümlerin sonu gelmediğinde bir sessizlik kapladı ortalığı.. Zulümler yağmur gibi yağmaya başlayınca "dur!" diyen olmaz artık, Cinayetler üst üste yığılmaya başlayınca görülmez oluverirler...."
İktidar emrettiğinde, zararlı bilgilerle dolu kitaplar ortalık yerde yakılacak diye. Her yerde sürü davranışları zorlandı. Kitaplarla dolu arabalar Odun yığınlarına doğru taşındı. Bulundu gözden düşmüş Bir şair, en iyisinden. Yakılacaklar listesi incelendi, Onun kitaplarının unutulmuş olmasından korkularak. Şair koştu yazı masasına öfkeyle ve bir Mektup yazdı iktidara: Yakın beni! Yazdı kalemi uçarcasına, Yakın beni! Bana bunu yapmayın! Yok edin beni! Kitaplarımda her zaman gerçeği yazmadım mı? Şimdi ise bana bir yalancı gibi davranıyorsunuz! Size emrediyorum: Yakın beni!
Aşk girişimi söylendiğine göre artık bir hiç Birlikte olmak yine geçerli ama Kucaklaşma, savaşta bir kuşatma gibi.
Tanrıya şükür, her şey hızla geçer Aşk da hatta keder de. Nerde dün akşamki gözyaşları? Geçen yılki karlar nerde?
Göğsün, kalçaların Ve sırtın için saf yün aradım Sevdiğim o şeyler ısınsın Bana da biraz sıcaklık kalsın.
Resim