Ey mutsuzlar !
Kardeşinizi boğazlıyorlar, siz göz yumuyorsunuz.
Çığlıkları duyuluyor ama siz susuyorsunuz.
Aranızda dolaşıp kurbanını seçiyor zorbanın teki
Sessiz kalırsak bize dokunmaz diyorsunuz.
Bok yiyorsunuz !
Ne tuhaf yer burası, sizler nasıl insanlarsınız !
Haksızlık varsa bir yerde eğer, ayaklanmalı insanlar.
Ayaklanma olmuyorsa, batsın o şehir yerin dibine.
Yansın bitsin, kül olsun karanlıklar basmadan !
Vatan millet hep palavra
Savaşlar da bahane
Bu düzende tek kural var
Artmalı hep sermaye…
Kapıların arkasında
Bölüşürler pazarı
Çıkarları çatışınca
Başlatırlar savaşı…
İtişirler didişirler
Sürdürürler kavgayı
En sonunda birleşirler
Yerler yoksul hakkını…
Serüvene koşmak için
trenler bekliyorsan,
güneşini yakalayıp gözüne yerleştirmek için
beyaz yelkenlerin gelip seni almalarını bekliyorsan,
yarına inanmak için
gün batımına,
iyi kalpli görünmek için
zayıflığa,
ve güçlü görünmek için öfkeye ihtiyacın varsa,
demek ki hiç bi şey anlamadın…
"...ve şimdi görüyorsun açıkça;
bu bir tahterevalli tahtası.
bütün düzen bir tahterevalli aslında.
iki ucu birbirine bağımlı.
yukardakiler durabiliyorlar orada,
sırf ötekiler durduğundan aşağıda.."