Bertolt Brecht, kısaca Bert Brecht. Asıl adı Eugen Berthold Friedrich Brecht (d.10 Şubat 1898 Augsburg - ö.14 Ağustos 1956 Berlin) 20. yüzyılın en etkili Alman şairi, oyun yazarı ve tiyatro yönetmeni olarak nitelendirilir. Eserleri uluslararası alanda da saygı ile kabul görmüş ve ödüllendirilmiştir. Daha önce Erwin Piscator tarafından adı konulan epik tiyatronun, diğer bir deyişle "Diyalektik Tiyatro"nun kurucusudur. Brecht kendisini (Walter Benjamin'e söylediği gibi) "komünist" olarak tanımlar.
Alıntılarla Yaşıyorum adlı YouTube kitap kanalımda bütün kitaplarını okuduğum yazarlar için detaylı okuma rehberleri paylaşıyorum. Daha çok arkadaşın bu bilgilerden faydalanabilmesi için paylaşabilirsiniz. ⬇️⬇️
İlk romanım
Herkese iyi akşamlar, sevgili okurlar canım dostlarım. Gün geçmiyordu ki 1000 kitapta güzel bir etkinlik olmasın. Beni tanıyan okur dostlarım biliyorlardır ki şiiri çok seviyorum. Şiiri eminim siz de çok seviyorsunuzdur, öyle umuyorum. Şiir sevmemek ne mümkün? Şayet sevmeyenler için de bu ilk adım olabilir. An itibariyle şiir kitabı okuma
onunla gitmek istiyorum, sevdiğimle
hesaplamak istemiyorum neye mal olacağını,
düşünmek istemiyorum iyi mi kötü mü diye
bilmek istemiyorum sevip sevmediğini beni,
onunla gitmek istiyorum, sevdiğimle
Brecht'i oldum olası sevmişimdir. Realist dili, korkusuz cümleleri ve o sade üslubuyla benim hayalimdeki edebiyat dünyasında her zaman yeri farklı olmuştur. Bana göre Brecht karanlık dünyamızda kalemiyle, sözcükleriyle ve cümleleriyle haksızlıklarla savaşan bir kahraman. Her şeyi olduğu gibi anlatan gerçekleri yüze vuran ve at izini it izine
KAHRAMANLARA GEREK DUYAN ÜLKELERE YAZIKLAR OLSUN!
Bertolt Brecht' in çağdaş tiyatroya katkısı yadsınamaz bir gerçek.
Bu oyununda yazar "gözlemsel astronominin babası" olan Katolik kilisesinin baskısı yüzünden inandığı doğrulardan dönen Galileo Galilei yi anlatıyor. Galilei üzerinden Bilim - iktidar, bilim insani - halk ilişkilerini
Bertolt Brecht’in şiirlerinden oluşan kitap, Jorge Amado’nun “Dogma’larla Savaşan Yazar” yazısıyla başlıyor.Bu yazıda Jorge Amordo; Halka adanan bir eserin nasıl halkın silahı haline geldiğini, bunun için kendisini sınırlamaya, formüllere, şernalara hapsetmeye nasıl ihtiyaç olmadığını
ve insanları silkelemek, etkilemek, dünyanın değişmesini var