Pelin otu taktım ayak bileğime halhal niyetine ve inandım kırk yıl uyusam göremeyeceğim bir düşe.
Zifiri bir lanet tuttu bırakmıyor peşimi
denk gelemiyorum;
ferini kanaviçe gibi alnıma işleyecek bir güneşe
bir hanımeline balıyla varislerimi dolduracak cesaretini enseme tüy konduracak bir söylenceye.
“Yüzü gözü kına kaşığı kadar bir çocuk
Şiir bir rüzgardır, okuru kapılıp gider. Çoğu kez yazanın anlattığı ile okurunun anladığı aynı olmaz. Herkes kendisine bir pay alır okuduğundan. Bənim payıma da oldukça güzel ve karışık duygular düştü.
Türkçe'nin güzel kullanımı ile karşılaşıyoruz kitapta. Noktalama işaretlerinin kullanımı, seçtiği kelimeler ile beni şöyle bir durdurup düşündürdüğü yerler oldu. Şairin genç yaşına rağmen edebiyat altyapısının zenginliğini görüyoruz.
Kitabın içindekiler dizinini okurken şiir başlıklarının da bir şiir edasıyla aktığını gördüm.
Şiir okumak ruhu dinlendiriyor. Tavsiyemdir. Okuyunuz
Göğün üstünde bir yara açtın
Derler ki gök unutmaz
Yıldızlarını öpen dudağı
Göğsünü delen mızrağı
....
Herseyin anlamlı ve yeşil olduğu vakitler
Gönlümüzün uçurtmalarını
Birbirimizin göğünde uçurduğumuz günler
NaupaBeste Naz Karaca · Mayıs Yayınları · 202018 okunma