Uzağın içindeki yakını, soğuğun içindeki sıcağı, dağınıklık içindeki düzeni ve aza saklanmış çokluğu yaradana hamdolsun. Içimdeki tüm zorlamaları bir kenara bırakarak sana teslim olu iyorum. Uzakta olduğum yerlerden sevdiklerinin yanına yaklaştır ya Rab. Üşüyen kalbimi aşk ateşiyle ısıt, öyle ki, darmadağın olan her zerrem, uçuşan diğer zerrelerle birleşip düzen bulsun; benim az saydığım umutlarım, dualarım, sevinçlerim senin katında veed ile çoğalsın. Öyle büyüsünler ki, karanlığın içinde beklemekte olan sırça işık tutuşsun, gerçek güzelliğin ateşi bir daha asla sönmesin...
Amin!
Öyle yüksek ki sesleri, ne dediklerini duymaları mümkün değil çünkü dışa vuran sesim yüksekliğinden kalbin sesi kısık kalır, ne karşıdakinin anlatmak istediği ne de kalbin dediği anlaşılır. Ses yükseldikçe mesafe açılır; öyle uzaklaşır ki insan birbirine, uzaklaştıkça sesini duyurmak için daha çok bağırır lakin fayda etmez. Oysa gerçek aşkı bulanların kalp mesafeleri bir o kadar yakındır ki anlaşmak için konuşmaya bile ihtiyaçları yoktur, bakışları bile kafidir.