|Bir Yolculuktur Aşk|
.
Her kaybediş bir kazanıştır. Bunu yaşadığımız zaman içerisinde anlamayız, zamanla aklımız başımıza gelir ve aşk aslında; beşerinin yolundan giderek hakikate ulaşmanın ta kendisidir. Göz gözü görünce değil, gönülden gönüle muhabbet olunca aşk olur. Aşk için yanıp tutuşmak gerekir. Sevgilinin yolu, gönülden geçer. Gönül dediğin kalbinde birçok kişiyi değil, tek kişiyi barındırır. O da Allah aşkını. Yanacaksan onun için yanacaksın. Gidecek bi yerlere onun izinden gideceksin. Geçeceksen bi yerden onun gönül sohbetinden geçeceksin ki feyiz alabilesin. Sen olabilesin. Hakikatin yoluna ancak kendini keşfedersen varabilirsin.
Okuduğumuz eser de tam olarak böyle arkadaşlar. Kendi iç dünyasında kavrulan Elif’in hikayesine konuk oluyorsunuz. Cümleler, cama çarpan dolu gibi yüzünüze vuruluyor, oradan da kalbinize saplanıyor. Kırıla döküle, yana yakına, savrula savrula bir şeyleri öğrenen Elif’in, dokunaklı mücadelesi sizi karşılıyor.
Eserden de anlaşıldığı üzere, yazarımız büyük bir çaba ile bizi “biz” yapmak istiyor. Bir şeyleri hatırlatmak, bir şeyleri artık düşündürmek istiyor. Ne duruyoruz öyleyse ? Bizi yaratan elbette yolumuzu gösterir ama önemli olan o yolu görmek. Gönülden görmek gerekir. Bakarak sadece şahit oluruz. Bu da işimize yaramaz.
Kitap ve dua ile.