Hakkında
1935 yılında İzmir’de Azize Nigar hanımın kızı olarak doğdu. İlkokul’u Karabük, İstanbul ve Eskişehir’de okudu. Ortaokul’u ve Lise’yi Eskişehir’de bitirdi. 1955-56 da bir yıl AÜ.Fen Fakultesi Yüksek Kimya Mühendisliği’ne devam etti.
1956-57 de bu Fakulte’den ayrılarak aynı Üniversite’nin İlahiyat Fakultesi’ne girdi. 1960 da mezun oldu. 1960-61 de Yozgat İHL’sinde, 1961-1965 de Ankara İHL sinde Meslek Dersleri öğretmenliği yaptı.
Bu arada 1963-1964 öğretim yılında 4489 sayılı Kanuna göre 10 ay süre ile Almanya’nın Münih şehrinde, Ortaöğretim kurumlarında Din Dersleri incelemeleri için gitti.
1962,1964-1965 yıllarında Ankara Ahitura ve İçcebeci Camileri’nde Üçaylar ve Ramazan’da hanımlara fahri vaizlik yaptı.
1965-1966 öğretim yılında A.Ü.İF. Pedagoji Asistanı oldu. 1971 de ‘İslam’da Eğitimin Temeli Olarak Sevgi’ tezi ile Doktor, 1979 da ‘Türkiye’de Din Eğitimi ve Liselerde Din Dersleri’ tezi ile Doçent ve 1988 de ‘Eğitim Bilimi ve Din Eğitimi’ takdim tezi ile Profesör oldu.
İlahiyat Fakultesi’nde Yönetim Kurulu üyeliği ve Dekan Yardımcılığı görevlerinde bulundu. Din Eğitimi ve Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Başkanı ve Öğretim Üyesi oldu. Yüksek Müh. Mimar Naci Bilgin ile evli ve 2 kız çocuk annesi.
Eserleri:
-Ellibin Yıllık Bir gün. Kutsal Kitabımızı Tanıyalım
Tam adı:
Prof. Dr. Beyza Bilgin
Unvan:
Türk Öğretim Görevlisi, Dekan Yardımcısı, Çevirmen, Yazar
Doğum:
İzmir, Türkiye, 1935
Okurlar
4 okur beğendi.
38 okur okudu.
6 okur okuyor.
49 okur okuyacak.
1 okur yarım bıraktı.
Çevirdiği Kitaplar
Sözler ve Alıntılar
Cahil toplumlarda tarih tekrar eder. Gelişmiş toplumlarda tarih tekrar etmez. Onlarda her şey yeniden başlar, her an yeni bir şey yapılır.
Allah'ın kişi ile kalbi arasına girdiğini ve sonunda O'nun katında toplanacağınızı bilin
Sayfa 48
Kuran'da kadın hiçbir şekilde kötülüğü başlatan veya erkeği yoldan çıkaran olarak zikredilmemiştir.
Sayfa 12 - SİNEMİS
Herkesin inanış biçimi kendisinedir. Herkesin yaptığı iyi işler de, yanlış işler de kendisinedir. Hayatımızı doğru bildiğimiz yolda iyilikler yaparak yaşamalıyız. Sonunda nasıl olsa Allah'ta toplanacağız. O zaman her şeyin iç yüzünü herkes anlayacaktır.
Sayfa 26
Yok olma aslında bir yumurtanın çatlaması gibidir. Yani yeni bir doğumdur. Koca evren, kocaman bir yumurta gibidir. Üzerindekiler de, kuluçka döneminde gelişmelerini tamamlamaları gereken bizleriz. Hayatın bütünü, ömrümüz, asıl doğum için çekilen bir sancıdır. Güzel doğmak da mümkündür, çirkin doğmakta.
Sayfa 173
İletiler
Henüz kayıt yok
Yorumlar ve İncelemeler
