Ölseydi keşke diyorum, bazen de kıyamıyorum. Ölmediğini, yaşadığını ve tekrar evlendiğini duyduğum gün, benim evimden bir ölü çıktı zaten. Hatta ne biri? İki! Ümidimi gömdüm ben o gün. Cenazesine de sabrımı gönderdim. O da zaten haklı olmanın yorgunluğuna dayanamayıp, aynı gün orada geberdi,
Babam derdi ki “Kızım lodosla gelen kıştan, gülerek gelen puşttan korkacaksın.” Haklıymış adam. En fenası, şimdi yüzüme kim gülse esastan mı puşluktan mı bilemiyorum. Bana yaptığı en kötü şey bu aslında.
Gelmedi. Bekle bekle, bir bakmışım zamanın simi lekeye, pulu toza, altını gümüşe, gümüşü demire, demiri pasa, hepim hiçe, her şeyim hiçbir şeye, varım yoka derken, herkesim hiç kimseye dönmüş.