Birikim Dergisi

Birikim DergisiBirikim Sayı 416 yazarı
Yazar
Dergi
8.8/10
4 Kişi
76
Okunma
31
Beğeni
770
Görüntülenme

Hakkında

Birikim, 1975’te, Türkiye’de solun, sosyalizmin en canlı ve iyimser döneminde çıkmaya başladı. Amacı, o heyecan içinde, uzun erimli, geniş perspektifli, serinkanlı ve özeleştirel bir bakışın eksik kalmamasına katkıda bulunmaktı. Gramsci’nin ünlü “iradenin iyimserliği - aklın kötümserliği” düsturunun hakkını vermekti… Güncelliğin hararetine kapılıp kalmamak, olup bitene insanlık tarihinin uzun ve karmaşık devranı içinde bakmak, Birikim’in meşrebidir ve herhalde bunca zaman yaşamasını sağlayan temel bir vasfı da budur. 12 Eylül askerî darbesiyle vermek zorunda kaldığı aradan sonra 1989’da dergi, bu kez solun ağır bir karamsarlık döneminde yeniden yayımlanmaya başladı. Dönem, “sosyalist” rejimlerin çöktüğü 1989-1991 dönemiydi. Birikim, 1970’lerde “reel sosyalizm” olarak tanımlamış ve büyük bir eleştirel mesafe koymuş olduğu bu rejimlerin tarihe karışmasını, zaten üzerinde durduğu sosyalizmi yeniden tanımlama ihtiyacının acilleşmesi olarak ele aldı. Bu, derginin temel şiârı sayılabilecek olan çağrısıdır. Sosyalizmi, solu bir “öğreti” zevahirine indirgememek, onu sonsuz ve ucu açık bir özgürlük arayışı olarak görmek… Derginin adının altındaki “sosyalist kültür dergisi” sıfatı, Birikim’in ilgi alanının –hem dar politika hem “büyük politika” anlamında– politikadan ibaret olmadığının alâmetidir. Kültür, yine hem dar anlamıyla sanat-edebiyat-resim-sinema dünyasıyla, hem de geniş anlamıyla, “insana dair her şey” menzilinde, Birikim’in ilgi alanındadır. Düşünceyi “lüzuma” göre eğilip bükülecek bir alet değil özerk bir değer olarak, bizzat bir güç, bir emek olarak önemsemek de Birikim’in varlık sebebinin bir gereği. Burası, aynı zamanda ve mutlaka bir düşünce platformudur. Kendisi bir şey söylemek kadar, düşünsel alışverişin, bilginin, yorumun, tartışmanın kendisini önemser. Kırk yıldır çok farklı çizgilerden yazarları ve çok farklı konularda tartışmaları “ağırlamış” olması, bunu gösteriyor. Bir doğruyu bulmak, göstermek, söylemek kadar, –en az onun kadar–, doğruyu-yanlışı didik didik etmek ve derinliğine inmek önemli Birikim için. Ve kesinlikle sadece sonucu değil, gidiş yolunu, usulü önemseyerek… Türkiye’ye teorik ve politik ezberlerle bakmamak, yerli dinamiklere, tarihsel özgüllüklere olan merakı canlı tutmak, Birikim’in karakterinin bir parçasıdır. Türkiye’nin birçok “özel” meselesinin, olgusunun, “sırrının” enine boyuna ele alınmasında hatta bazen fark edilmesinde Birikim’in katkısı olduğunu söyleyebiliriz. Birikim, 2005'ten beri internet üzerinden de yayın yapıyor. Basılı dergi sevdasını sürdürmekle beraber, dünyanın ve zamanın aktığı bu mecraya kayıtsız kalmak düşünülemezdi. Giderek daha fazla katkı ve ilgiyle canlanan internet yayınında da, kuşkusuz bu mecranın özelliklerini gözeterek, Birikim’in karakterinin kendini göstermesini istiyoruz. Sözgelimi, internetin tabiatına uygun, görece kısa, daha “rahat okunur” yazıların paylaşılmasını sağlamalıdır Birikim-Güncel; fakat sosyal medya acullüğüne ve “şiddet ve celâline” kapılmayacaktır. Adı üstünde, Güncel’dir, fakat haber sitesi değildir; Birikim’in birikimini taşıyarak, “heyecanı” güncelliğin cezbesinde değil derinleşmede, eleştirel ve analitik bakışta arar… Birikim, bir nefes alma imkânıdır.
Doğum:
1975

Okurlar

31 okur beğendi.
76 okur okudu.
8 okur okuyor.
14 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Uzun olduğunun farkındayım fakat günün önemi için okumanızı rica ediyorum
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
'nin öldürülmesine yol açan olaylar 1945'te başlar.
Hasan Ali Yücel
Hasan Ali Yücel
'in etkisiyle
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
'ı mahkemeye veren
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
bu davadan galip çıkar. Ama özellikle karar duruşması ırkçıların gövde gösterisi
Rahmetle anıyoruzKitabı okudu
Reklam
İsrail saldırısı karşısında ABD başkanı Carter, bu olayın bölgedeki «barışı» bozacak bir olay olmadığını söylemiştir.
72 - 80 yılları
16 Mart günü faşistler, İ. Üniversitesinde bir kitle katliamı girişiminde bulundular. (...) Eskiden beri «alışılmış» faşist saldırı ve cinayet olayları da, yeni hükümet işbaşına geldikten sonra azalmayıp arttı.
Bu güne kadar Filistin sorunu, yüzyıllardır üzerinde yaşadıkları topraklardan zorla atılan bir ulusun sorunu.
Sanat'a dair
Sanat, slogandır. ''Bir şey'' söylemek zorundadır. Söylediğiyle, karşısındaki kişide ''bir iz'' bırakmak zorundadır. Sanat, üretim güçlerindeki ''toplumsal motor''un sesini duymak zorundadır. Motor, o an çalışmıyor görünse de. Sanat, çıkarsamalar, geleceğe dönük ışıklar yakmak zorundadır. Bu eyleminde, bilimi de, felsefeyi de aşmak zorundadır. Onların bir çömezi durumuna düşmemek zorundadır. Sanat, ''yanlış bir şey ya da hiçbir şey'' iletmek ile, ''politikanın, bilim ve felsefenin bir çömezi olma'' ikilemi arasında, şimdiye ve geleceğe kendine özgü ışığını tutmak, geniş anlamda bir slogan içermek zorundadır. Çünkü Lenin'in bilinç için söylediği, sanatçının bilinci için de geçerlidir: ''Bilinç gerçekliği yansıtmakla kalmaz, onu yaratır da.''
Sayfa 99 - İletişim
Henüz kayıt yok
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
120 syf.
·
Puan vermedi
Birikim
“Siz gençler... sizi sadece bulunduğunuz yere getirmek için neler çektiğimizin farkında değilsiniz. Bak şu adama, havuç doğruyor. Şu kadarcık yol almak için bile kaç tank, kaç kadının yaşamını ve bedenini ezip geçti, biliyor musunuz? ... İçerisinde gene ekolojiden kadın hareketine; edebiyattan sosyolojiye; tarihten ütopyalara enfes makaleleri barındıran Birikim’in Eylül sayısını okumak Kasım ayını neredeyse ortaladığımız bu günlere denk düştü, geç olsun güç olmasın demişler; nitekim Eylül ayı ve Kasım ayı bu noktada tek bir ''ilerlemeye'' sahip: Her şeyin giderek daha da çekilmez bir hal alması ilerleyişine. Aylık çıkan kültür dergisinin yer verdiği makalelerin de ortaya serdiği gibi; toplumsal belleğin oluşmaması adına kontrolde tutulan bilinçlerin çoğaltılmaya devam edildiği, bir şeylerin sürekli alelacele yaşandığı bu ülkedeki temel sorunların “çözüm sürecinde“ sorunları yaşama hızımızla dalga geçermişçesine asla acele edilmediği, problemlerin gittikçe girift bir hâl aldığı gözlemleniyor. E hâl böyleyken kişi oturup süreç mukayesesi yapacak ve kazanımlar için verilen mücadelenin gözlerinin içine bakma cesareti göstererek günü muhakeme edecektir. Etmelidir de. Aksi takdirde gelecek, büyük bir boyunduruktan başkası olmayacak gibi görünüyor. Bunca karanlık gerçeklik ve cümlenin akabinde Ekim, Kasım ve diğer ayların incelemelerinde görüşmek dileğiyle diyelim.
Birikim Dergisi Sayı - 377
Birikim Dergisi Sayı - 377Birikim Dergisi · Birikim Yayınları · 20201 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
“Auschwitz’i anlatmak barbarlıktır, Auschwitz’i anlatmamak da barbarlıktır.” Tanıklık etmek ve felaket üzerine söylenmiş en öz cümle. Adorno ve Gürbilek
Birikim Sayı 374 - 375
Birikim Sayı 374 - 375Birikim Dergisi · Birikim Yayınları · 20202 okunma