1963 yılında Ankara’da doğdu.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kelam ve İslam Felsefesi Bölümü’nden mezun oldu. Yedek Subay Askerlik hizmetinin ardından İstanbul Özel Tercüman Lisesi ve Ankara Özel Arı Lisesi’nde öğretmen olarak görev yaptı.
1992–1997 yılları arasında Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak çalıştı. Bu bölümde Felsefe Yüksek Lisansını tamamladı.
1997 yılından 2011 yılına kadar Başbakanlık Müşaviri olarak Türk Cumhuriyetleri ile Türk ve Akraba Topluluklarından Öğrenci Getirme Projesi Koordinatörlüğü görevini deruhte etti. Çeşitli hükümetlerde 10 bakana danışmanlık yaptı.
2001 yılından itibaren TRT’de Program Danışmanlığı ve Yapımcılığı görevlerini de yürütmektedir.
“Nietzsche’nin Nihilizmi” adlı bir kitabı yayınlanmış olan Birol Dok’un çok sayıda yayınlanmış makalesi bulunmaktadır.
Evli ve iki çocuk babası olan Birol Dok, halen Başbakanlık Müşaviri olarak görev yapmaktadır.
Böyle Söyledi Zerdüşt kitabını okumak için temel olarak okuduğum bir kitaptı. Tez olarak yazılmıştı fakat çok akıcı buldum ben. Nietczche'yi Nihilizme sürükleyen süreçlerden bahsedip Nietzsche'nin felsefesini detaylıca anlatmış. Ben beğendim
Nihilizm yani hiçlik değerlerin anlam yitimi ve yeni değerleri doğurmaktır. Mevcut olana bir tepkidir.Kendini bulmaktır. Cana ve gönüle kavuşmaktır.Sonsuzluğa kavuşma isteğidir.
Değerlerin yeniden yaratılması çabasıyla oluşacak olan sonsuz dirilişe ışık tutmak Nietzsche'yi anlamaktır.
Bu kitap, ilk defa 1996 yılında ODTÜ Felsefe Bölüm Başkanı Ahmet İnam Hoca'nın danışmanlığında bir yüksek lisans tezi olarak yayınlanmış. O günden bu güne kadar da defalarca kez yayınlanmasına devam ederek Nietzsche okurlarına doyurucu bilgiler vermiş bir eser.
Bana da geçen sene fakülteden çok sevdiğim bir hocam hediye etmişti, sağ olsun.
Nietzsche, nihilizmi şöyle tanımlıyor diyor Birol Hoca, nihilizm; "en yüce değerlerin değerlerini kaybetmesi" olarak tanımlıyor.(s.30)
"Yorgunuz çünkü biz temel muharrikimizi kaybettik. Beyhûde!"(s.31)
"Tanrı ölmüştür. O nereye gitmiştir. Ben onu da söylemeliyim. Onu biz öldürdük; siz ve ben! Biz hepimiz onun canileriyiz, ama bunu nasıl oldu da yaptık? Biz denizi nasıl oldu da içip bitirebildik? Biz nereye hareket ediyoruz? Bir sonsuz hiçliğin içinde yolumuzu yitirmiyor muyuz? Tanrı ölmüştür, Tanrı ölü kalacak! Bütün canilerin canisi olan biz kendimizi nasıl avutacağız?"(s.43-44)
"Yani "Tanrı öldü" diyen Nietzsche, aslında anlam yitimine uğrayan sahte ilâhlığı öldürmekte; ama son mutluluğu olan Tanrı'sını ise bir mistik edasıyla bütün hücrelerinde hissetmektedir. Nietzsche'nin hayatıyla birlikte yazdığı yaşam felsefesi, Nietzsche severlere ve nihilden ötesini tasavvur edenlere yeni bir dünya sunmaktadır.
Yeni bir Dünya için, hiç şüphesiz ki Nurettin Topçu'nun şu haykırışına kulak vermek gerek:"Bizim Allah'ımız, isyanın Allah'ıdır."(s.138)