Bizim Ocak Dergisi

Bizim Ocak Dergisi Sayı: 98 dergisi
Dergi
8.6/10
7 Kişi
8
Okunma
0
Beğeni
1.250
Görüntülenme

En Yeni Bizim Ocak Dergisi Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Bizim Ocak Dergisi sözleri ve alıntılarını, en yeni Bizim Ocak Dergisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İçişleri-Dışişleri
Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL bütün Türklerin yüreğini yaralayan Azerbaycan olaylarına ilişkin açıklamasında adeta Rus Büyükelçisi Çernişev'le aynı kelimeleri kullanarak "Olaylar Sovyetler Birliği'nin içişleridir, Türkiye'nin karışması söz konusu olamaz" yorumunda bulundu. ÖZAL'ın bu ve diğer bir gafı olan"Şiilik-Sünnilik" gibi sözleri sağduyu sahibi herkesçe hayret ve nefretle karşılandı. Burada ÖZAL'ın şahsiyetini tartışacak değiliz. Onun nasıl bir şahsiyete sahip olduğunu bilmeyen herhalde kalmamıştır. Açık söylemek gerekirse kendisini"tartışmaya bile değmez" olarak görüyoruz. Asıl üzerinde durmak istediğimiz nokta, ÖZAL'ın Başbakan AKBULUT'un ve ilgili bakanların söz konusu olaylarla ilgili her konuşmalarında "Azerbaycan olayları Sovyetler'in iç meselesidir" düşüncesini ısrarla işlemeleri... Madem ki, bir ülkenin zorbalıkla çizilmiş sınırlarının içinde kalanlarla ilgilenmek o ülkenin içişlerine karışmak anlamına geliyordu, o halde neden Bulgaristan'ın içişlerine karışılmıştı? Neden "70 milyon olunca hesabını soracağız" zırvaları savrulmuştu? Neden İsrail'in içişlerine karışılarak Filistinlilere "destek" verilmişti? Bugün olayları "Sovyetlerin içişleri" olarak değerlendirenler yukarıdaki sorulara açık cevap veremezler. Cevap veremeyecekleri sorular yalnız onlar değil şüphesiz... "Fener Patrikhanesi ve Ayasofya bizim içişlerimizle ilgili değil mi" sorusuna da cevap veremezler
Sayfa 3 - Bizim Ocak Dergisi Sayı:71Kitabı okudu
Müstakil Kıbrıs Devleti'ni üçüncü bir devletin müdahalesine karşı korumak için, bir Barış Gücü teşkil edildi. Bu aleyhimizdeki karar siyasi bir muvaffakiyet olarak ilan edildi. Böylece sekiz ay geçti. Sonra yarı ciddi bir çıkarma için Amerika ile temasa geçildi. Johnson'dan meşhur mektup geldi. Bu arada TÜRKEŞ ve arkadaşları Kıbrıs'a gitmek için teşebbüse geçti. Bu haber bir kaç defa devrin Başbakanı'na ulaştırıldı. Cevap çıkmadı. Nihayet bir basın toplantısında bu karar açıklandı. Yine hükümetten bir ses çıkmadı. Nihayet re'sen teşebbüse geçildi. Londra'daki Kırbrıs'lı Türkler, 750 gönüllü ile 50 000 sterlin topladılar ve Ankara'ya bir heyet gönderdiler. TÜRKEŞ arkadaşlarıyla Kıbrıs'a gitmeye kararlıydı. Heyet hükümet ile temas etti. Sonunda resmi bir zat: "Sayın İNÖNÜ diyor ki, eğer TÜRKEŞ Kıbrıs'a giderse Türkiye'nin Kıbrıs'a yardımını keserim." haberini getirdi. Bu haber karşısında yapılacak bir şey kalmamıştı. Sonra Kıbrıs işi uzayıp gitti. DEMİREL dahili manevralar yapmaktan ileri gitmedi. CHP hükümeti Johnson'a suçu yüklemiş ve rahata ermişti. DEMİREL ise 100 000 kişi için 32 Milyonu tehlikeye mi atalım diyor... Birinci solcu, ikincisi ise bezirgan gibi düşünüyor. Gerçek şu ki, 8 milyonluk Yunan ile 32 milyonluk Türk'ün karşılaşmasında tehlike korkusu bize düşmez. Bire bir ölürsek biz 24 milyon kalırız. Yunan tükenir. Bir de derler ki, "Dünya sulhunu biz mi bozalım?" Dünya sulhunu, dünya nimetlerini bölüşenler düşünsün... Dündar TAŞER
Sayfa 31 - Bizim Ocak DergisiKitabı okudu
Reklam
O; Şimdi Başbakan!...
Tarih: 23 Nisan 1988. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Yıldırım AKBULUT, ülkeye davet edilen yabancı basın mensuplarına açıklamalar yapıyor. Türk Milletini temsil eden meclisin başkanı sıfatıyla askeri müdahalelerin zaruri olduğunu anlatıyor. Neden zaruri? Cevap hazır: Demokrasi için... Evet, yanlış duymadınız, demokrasi için. İsmail BAYRAM
Sayfa 18 - Bizim Ocak DergisiKitabı okudu
Doğu Bloku'ndaki Gelişmelerin Türkiye Üzerindeki Muhtemel Etkileri
Mehmet Akif I. Dünya Savaşı yıllarında Berlin'e gitmek için yola düşer. Berlin'e gitmesi için önce Viyana'ya uğraması gereken M. Akif, daha şehre girmeden Viyana kiliselerinde hiç durmamacasına çalan çan seslerini duyar ve oldukça sevinir. Sevinmiştir, çünkü M. Akif Osmanlı ile Avusturya'nın müttefik olduğunu bildiği için düşman devletlerin bir yerde yenilgiye uğradığını ve bu yüzden Viyana'da bayram havası yaşandığını zannetmiş ve sevinmişti. Avusturya'nın kazandığı her seferi aynı zamanda Osmanlı'nın da zaferi olduğuna inanıyordu. Ancak sevinci fazla sürmedi. Orada küfrün İslam karşısında nasıl ortaklık kurduğuna kendi gözleriyle şahit oldu. Viyana kiliselerinde çalınan çanların sebebinin İngilizlerin Kudüs'ü ele geçirmeleri olduğunu öğrenmişti. Kudüs'e giren İngiliz Ordusu'nun başındaki General Allenby 'Haçlı Seferleri tamamlandı" demişti ve buna ayrı kamplarda olmalarına rağmen Viyana halkı bayram ediyordu. Halbuki, Osmanlı Devleti'nin ortak düşmanı İngilizlere kaybettiği her toprak, aynı zamanda Avusturya'nın da kaybettiği toprak olmalıydı. Ama Avusturyalılar üzülmüyor, bayram yapıyorlardı. İşte küfür milletinin temel mantığı buydu ve hala da budur. Servet AVCI
Sayfa 11 - Bizim Ocak DergisiKitabı okudu
Kavgaya Hayır
Ülkücü hareketin asli fonksiyonu rejime gelmesi muhtemel tehlike karşısında siper olmak değildir. Unutmayalım ki, bugün solun bize vermediği zararı, sistem katmerleyerek ve üzerine 'resmi' damgasını vurarak veriyor. O halde sistemin oyununa gelmemeli, asıl mücadele edeceğimiz kurum, iflas etmiş bir düşünce sistemi olan komünizmin beş-on militanı değil, düzenin kendisi olmalıdır.
Sayfa 7 - Bizim Ocak DergisiKitabı okudu
Fuat ATALAY: "Güneydoğu
SHP Diyarbakır milletvekili Fuat ATALAY, doğudaki olaylardan iktidarın sorumlu olduğunu söyledi. "Biz insan hakları ihlallerini dile getirdiğimizde, iktidar ilgililerinden hesap sorma yerine, bunları yalanlama gayreti içine giriyorsa, bölgede bu tip gelişmeleri cesaretlendiriyor" diye konuştu. Fuat ATALAY, BBC'nin sorularını cevaplandırırken, Kürtçe eğitim konusunun artık sosyal demokrat politikalar içinde savunulması gerektiğini öne sürerek, "Doğu insanının kendi kültürünü geliştirecek bir ortam yaratılmalı ve bu konuda engeller kaldırılmalı" dedi.
Sayfa 14 - Bizim Ocak DergisiKitabı okudu
Reklam
37 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.