Biyomerkezciliğin Beşinci Prensibi: Evrenin yapısı sadece biyomerkezcilik tarafından açıklanabilir. Evren, yaşam için özel olarak ayarlanmıştır ve yaşam evreni yarattığı için bu son derece mantıklıdır. Evren, sadece benliğin uzay-zaman algısıdır.
Biyomerkezciliğin Yedinci Prensibi: Uzay ve zaman bir nesne veya varlık değildir. Uzay hayvansal anlayışımızın bir formudur ve bağımsız bir gerçekliği yoktur. Uzay ve zamanı kaplumbağaların kabuklarını sırtlarında taşıdığı gibi yanımızda taşırız. Yani yaşamdan bağımsız bir şekilde var olan ve içerisinde fiziksel olayların meydana geldiği mutlak bir matris yoktur.
Biyomerkezciliğin Üçüncü Prensibi: Atom altı parçacıklarının davranışları -aslında tüm parçacıkların ve tüm nesnelerin davranışları- ayrılmaz bir şekilde bir gözlemcinin varlığına bağlıdır. Bilinçli bir gözlemcinin mevcudiyeti olmadan parçacıklar kararsız bir olasılık dalgası içerisinde yüzmektedirler.