Borisoviç Lutskiy

Arap Ülkelerinin Yakın Tarihi yazarı
Yazar
8.0/10
10 Kişi
28
Okunma
1
Beğeni
895
Görüntülenme

En Beğenilen Borisoviç Lutskiy Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Borisoviç Lutskiy sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Borisoviç Lutskiy kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
16. yüzyılın başlarında, hemen hemen tüm Arap ülkeleri Türkler tarafından zapt edilmiş ve Osmanlı Devleti’ne dâhil edilmişti.
16.yüzyılın başlarında, hemen hemen tüm Arap ülkeleri Türkler tarafından zapt edilmiş ve Osmanlı Devleti'ne dahil edilmişti.
Reklam
Sıcak bir Temmuz gecesinde resmî bir tebliğ Abbas Paşa’nın vurularak öldürüldüğünü bildirmişti. Gerçekte ise kendi korumaları tarafından katledilmişti. Tarih henüz bu suikastın arkasındaki gücü aydınlatamadı, fakat bu işten en çok Fransa’nın kârlı çıktığı da bilinen bir gerçek.
1831 vebası Davud’un ordusunu hemen hemen yok etmişti. Salgın sona erdiğinde Ali Rıza’nın birlikleri neredeyse hiçbir dirençle karşılaşmadan Irak’a girdi ve boş ve tükenmiş toprakları ele geçirdi. Eylül 1831’de Davud Paşa azledildi ve İstanbul’a gönderildi. Aynı zamanda, Bağdat paşalarının ve kölemenlerin ayrılıkçılığını da bir son bekliyordu. O zamandan sonra Bağdat paşaları Babıali tarafından atandı ve onun emir ve politikalarının uygulandığı görüldü.
Sultan ıı. Mahmut 1826’da, resmî olarak toprak imtiyazının askerî tımar sistemini ve yeniçeri birliklerini ortadan kaldırdı. Düzenli ordu birliklerinin oluşturulması hükmüne cevaben İstanbul yeniçerileri başkaldırdı. 15 Haziran 1826’da, kışlalarının önündeki meydanda toplandılar ve padişaha karşı bir itaatsizlik işareti olarak kazan kaldırdılar. Fakat Sultan bu isyanı bastırdı. Meydanı topçularla sardı ve kışlalara ateş emri verdi. Binlerce yeniçeri yanarak öldü ve kaçmaya çalışanlar da Sultan’ın ateşli silahlarıyla vuruldu. Bir sonraki adım eyaletlerdeki yeniçerilerin katliydi. Onların koruyucuları olan ve kent sakinleri üzerinde etraflı bir etkiye sahip Bektaşi Dervişleri de şiddetle cezalandırıldı. Bektaşi Dervişliği lağvedildi ve yeniçerilerle bağlantılı loncalar tümüyle yeniden düzenlendi.
Resmiyette II. Beşir Müslüman’dı, fakat kendisi ve akrabaları gizlice Hıristiyanlığı benimsemişlerdi ve sarayın gizli kilisesinde Hıristiyan ayinleri yapıyorlardı. Bu dönüşüm politik gerekçeler tarafından dayatılmıştı –Lübnan’ı Şehhap iktidarı altında birleştirmek için Maruni ruhban sınıfının nüfuzunu kullanma isteği– ve Beşir’in bizzat kendisi bu “sırrın” Lübnan Hıristiyanları arasında yayılması için çaba sarf ediyordu. Katolik basın onu dini bütün bir Hıristiyan olarak resmediyordu. Gerçekte ise dine karşı kayıtsız biriydi. Ünlü Fransız şair Lamartine’in de yazdığı gibi Beşir, Dürzilerin yanında Dürzi, Hıristiyanların yanında Hıristiyan ve Müslümanların yanında Müslüman’dı.
Reklam
47 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.