Yaşamımıza etki eden olayların sadece kendi verdiğimiz kararlardan değil, Atalarımızın veya temas ettiğimiz hertürlü varlığın bizde bıraktığı izlerden de oluştuğunu öğrendiğimde geçmişe daha farklı bakmaya başladım.
Farkındalık iyileşmenin ilk adımıdır, çoğu zaman hastalıkların yarısı farkındalıkla çözülür.
*****
Farkındalığımızın oluşması için “ bilmek” gereklidir.
****
Eğer aşka sevilmek, ilgi görmek, güzel söz işitmek, birinin göZünde değer görmek olarak bakıyorsanız, bu kâbustan uyanma zamanınız gelmiş demektir…
****
Kitabın ilk bölümlerinde hastalıklara karşı farkındalık oluşturma çabası var. Bir çok hastalığın aslında ruhumuzdan başladığını, ruhumuzun da incindiğini, hasar aldığını ve görmezden geldiğimiz için, sonrasında ruhumuzun bedene mesaj olarak hastalıkları ilettiğini anlatıyor. İyileşmek için bütüncül bir yaklaşımla hem bedeni iyileştirmek, hem de ruhumuza kulak vermek, orada yaşanan çatışmaları çözümlememiz gerekiyor. Buraya kadar kitap güzel fakat aklıma yatmayan kısım, çeşitli yöntemlerle eğer gerçekten inanarak ruhumuzu iyileştirmek adına kitaptaki yöntemleri uygulayabilirsek bu hastalıklardan ruhumuz arındığı için bedenin de hemen iyileseecegini iddaa ediyor. Bu kısım fazla idaali gerçekçi gelmedi. Sonuçta yıllarca kronikleşen bir hastalığın farkındalığa varınca hemen düzeleceğini sanmıyorum. Nasıl ki bir anda hasta olmuyoruz, aşama aşama ilerliyor. İyileşme süreci de bir anda değil aşama aşama olur diye düşünüyorum. Farkındalık oluşturma açısından güzel bir kitap ama çözüm noktasında beni tatmin etmedi.