Arkeoloji tarih ve polisiyenin harmanlandığı heyecan dolu bir kitap Yedi Kollu Şamdanın İzinde… Adından anlaşılacağı üzere binlerce yıldır kayıp bir şamdanın peşinde olan gizemli eller, şamdanın yolculuğunu çeşitli harita şifreler ve gizemler arasında bulmaya çalışan karakterler…
Yazarın bu ilk kitabını kısa sürede bitirdim, zaten genel anlamda bu tarz romanları okumayı çok severim.
Kitap Bahriye ve Atalay isimlerindeki eşlerin öldürülmesiyle başlıyor. Arkeolog ve aynı zamanda üniversitede hoca olan Samet, bu cinayetten sonra kendini olayların arasında buluyor. Başkomiser Faruk ile birlikte, sahip olduğu tarihi ve arkeoloji bilgileri sayesinde ekibe dahil oluyor. Ardından işlenen yeni cinayetler okurun heyecanını diri tutuyor.
Başından sonuna kadar merak içinde okuduğum güzel bir roman oldu benim için. Oldukça anlaşılır, akıcı, okuru sıkmayan bir kitap.
Yazarın gerçekle kurguyu harmanlamasını da ayrıca çok başarılı buldum, bunu da söylemeden geçmeyeyim.
Kitabın sonunda filozof tarafından Samete gönderilen notta yazılana göre kitabın devamı gelecek diye düşünüyorum, umarım yanılmam sabırsızlıkla bekliyorum..