"Korktum ve kaçtım. Çok uzaklara," dedi parmağındaki büyük taşlı yüzüğü çıkarıp bardağın üzerine bırakarak.
"Kurtuldun yani!"
"Kurtulmadım. Kayboldum. Kaçarak kurtulamazsın, küçüğüm. Savaşarak mutlu olabilirsin."
O seviyordu. Sevdiği bir adamdan kaçtığı için pişman olmuştu, özlemişti, kaybolmuştu. Ben öyle değildim. Ben aptallığı yüzünden dibe batmış zavallının tekiydim.
Büşra Küçük
Kötü Çocuk, Büşra Küçük
-"Sen öyle benimsin ki, başka hiçbir karanlığın sana bulaşmasına izin vermem, benim küçük beyaz noktam.. çünkü sen sadece benim karanlığımın umudusun. Sadece bana bu kadar yakışıyorsun. Senin bir damla gözyaşın için herkesi karşıma alırım. Kimse bir daha sana zarar veremeyecek."
- Mührümdü onun her bir dokunuşu. Ondan başkasını böyle sevemezdim. Mühürlenmişti ruhum onunla..
"Başka şansımız yok. Ben bunu çok erken öğrendim. Ne olursa olsun yaşamaya devam ediyorsun. Ağlıyorsun.. yemek yemiyorsun... canın acıyor.. o kadar çok acıyorki, parçalanacagını sanıyorsun.