"Neden hiç zamanımız yok? Ne açıdan zaman kaybetmek istemiyoruz? Çünkü zamana ihtiyacımız var ve onu kullanmak istiyoruz. Ne için? Epeydir kölesi olduğumuz gündelik meşguliyetlerimiz için ... Nihayetinde bu hiç-zamanı-olmamak kendine zaman bırakan zaman harcamaktan daha büyük bir kendini kaybetmişlik.
“Bir kişinin bir kelimeyle kastettiği bir diğerininkiyle tam tamına aynı değildir ve her farklılık, ne kadar küçük olursa olsun, sudaki bir halka gibi yayılır dilin bütününe. Bu yüzden her anlama aynı zamanda bir anlamama, düşünce ve duygulardaki her mutabakat aynı zamanda bir ayrılıktır.”
Hızla yaşanan ve hiçbir şeyin uzun kalmadığı, yavaş hiçbir şey içermeyen bir hayat, hızlı, kısa vadeli ve kısa yaşanan deneyimlerle nitelenen bir hayat, “deneyim oranı” ne kadar yüksek olursa olsun, kısa bir hayattır.