Acı da mutluluk gibi duyguların hakim olduğu süreçlerdir bence. Aynı zamanda herkes, her duyguyu yoğun yaşamak zorunda mı? Palyatif kavramını ilk duyduğumda babam yatağa bağımlı yaşamak zorundaydı. Bakım evi alternatiflerini incelerken palyatif bakım sürecini de öğrenmiş olduk. Yani insanın yaşamının son zamanlarında, acısını hissetmeyeceği, daha acısız bir son yaşaması için sunulan bir hizmet, palyatif bakım. Bu herkes için acıyı da hafifleten bir basamak aslında. Yani illa dibine kadar, sürüne sürüne bir acı yaşamak zorunda mı insan? Kitap o yüzden, diğer incelemelerde yazdığı gibi beni çok etkilemedi.
İnsanlar duygularını yoğun yaşamayınca, bu illa yaşayamıyor anlamına gelmez, bu onları mekanik hale de getirmez. Nöroçeşitlilik gibi bir şey. Herkes her duyguyu aynı yaşayamaz. Bilemedim. Belki sonra tekrar okurum. Bir de son not: Biz mutluluğumuzu da yaşayamıyoruz, kaldı ki acımızı yaşayabilelim.