Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.17
Byung-Chul Han
Newest Byung-Chul Han Reviews
You can find Newest Byung-Chul Han quotes, newest Byung-Chul Han book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
·
Not rated
Derin bir zaman felsefesi. Eser, şimdinin önemini, nasıl da içinin boşaltılıp anlamının cılızlaştığını, zamanı hızlı tükettiğimizi, hiç zamanımızın olmadığını ve hiç zaman kaybetmek istemediğimizi bize hatırlatıyor; fark etmemizi sağlıyor.
Kitapta bolca vita contemplativa ile vita activa kavramları karşılaştırılarak açıklanıyor. Ne içinde derin düşünce barındırmayan içi boş telaşlı bir huzursuzluk ne de eylemsiz bir derin düşünce hali; her ikisi arasında dengeli olabilmektir aktif yaşam.
Dönemsel olarak toplumların acıya bakış açısını çok iyi anlatmış kitap. 21. yüzyılda artık beden ön plana geldi. Acının tanımı da bedensel acılara, tıbbi olarak acının tedavisine, acıdan kaçmaya indirgendi. Acının olmadığı yani dünyayla kendimizle düzgün bağlar kuramadığımız zamanlardayız. Hayatı yaşama, hayattan zevk alma değil hayatta kalma modunda yaşadığımızı pandemi örneklemiş yazar. Ne kadar pandemi yasaklarının doğrusu olduğunu düşünsem de hayatta kalma uğruna insani yaşamdan, zevkten ne kadar hızlı vazgeçebildiğimizi sorgulamak açısından iyi bir noktaydı.
Politikanın, kapitalizmin, yeni nesil motivasyon yalanlarının, insan ilişkilerinin günümüzde acıya bakışda nasıl yönlendirmeler yaptığının okunması gerektiğini düşünüyorum.
Palyatif Toplum yerine Katartik Toplum
Kitap kapağı üzerinden başlamak istiyorum düşüncelerimi dökmeye. Palyatif kelime anlamını bilmeden başladığım eserde sosyolojik tespitler bulacağımı tahmin ediyordum. Kapak tasarımı üzerinden içerik hakkında tahminlerim oldu ama anlamlı bir bütünlük sağlamasını özelikle başarılı bulduğumu belirtmek isterim.
Toplumsal bakış açısına "Acı " bir çerçeveden bakan yazar ,günümüz insanlarının acıdan kaçışının beğenilme arzusunun sanat, ideoloji,din gibi kavramlarla açıklıyor.
Dijital dünyada mutluluk maskelerine beğeni uğruna paravan hayatların nasıl insanı yok ettiğine değiniyor yazar. Acı duygusunun yok sayılmasının ,korkulup inkar edilmesinin günümüz toplumunda bir kaçış şeklinde görülmesinin bizlerden neler eksiklitiğini ünlü düşünür ve yazarlardan alıntılar ile destekliyor eserinde.
chulhan ile aramı düzeltecek kitap olabilir. yanlı olmayacağını iddia etse de ele alınan konular kadar üslup da bir yana kaydırtıyor okuyanı. sonraları çok defa atıf yapacağım bölümler içeriyor. okunur.
Neredeyse bütün kitaplarını okuduğum Chul Han'ın muhtemelen en derli toplu ve zihin açıcı kitabı bu. İçinde biraz Foucault okuma altyapısı istese de keyifli bir şekilde günümüz toplumunu geniş pencereden görebileceğiniz fikirlere sahip.
Güzel Kadınlar Gözlerin Acısıdır (Kitaba dair spoiler içerir)
Byung Chul Hang'ın "Güzeli Kurtarmak" adlı eseri, güzellik kavramını farklı filozofların gözünden ele alarak, okuyucuya derin bir düşünce yolculuğu sunuyor. Kitap, güzelliğin tek bir anlamı olmadığını, sanatta, kadında ve daha birçok alanda farklı hazlar uyandırdığını vurguluyor. Özellikle Longinos'un "Güzel kadınlar
byung-chul han "palyatif toplum"da günümüz toplumunun olumluluk cürufunda boğulmasını acının yaşanması bağlamında ele almaktadır. günümüz neoliberal performans toplumunda olumsuzluklar yerini kendini gerçekleştirme, kendini motive etme gibi olumlulara bırakmıştır. bu toplumun mottosu "mutlu ol." dur. acı duymak, acıyı yaşamak anlamsızlaştırılmakta ve içi boşaltılmaktadır, acı bastırılması gereken bir duygu olarak görülmektedir. sosyal medya, bilgisayar oyunu gibi uyarıcılarda bu düzene tıpkı bir anestezik gibi acıyı bastırıcı etki gösterirler. peki bir duyguyu bastırmak, bir nevi yok saymak ne kadar sağlıklıdır?
günümüz bakış açısının tam tersine acı aslında bireyde arındırıcı ve katartik bir etki gösteren, sağlıklı bir şekilde dışavurulduğunda bireyi rahatlatan bir duygu. bu sebeple diğer tüm duyguları olduğu gibi acıyı da fark etmek, sanat aracılığıyla estetik olarak görünür kılmak ve anlatmak belki de bu aşırı olumluluk toplumunda yapmamız gereken en önemli şeylerden birisi. tabii acıyı yaşarken de durumu arabeskleştirmemek önemli. :)
Zihin açıcı ve acı duymanın farklı pencerelerden bakışını gösteriyor. İnsanız ve acı aslında hayatımızın tam ortasında. Kısa ama çok değerli bir kitap şans verin
136 syf.
8/10 puan verdi
Byung Chul Han sevdiğim bir yazar. Çünkü bana daha önce tahmin etmediğim ilgi çekiçi bakış acıları sunabiliyor. Üniversiteye başladığımdan beri öğrendiğim önemli şeylerden biri de bu sanırım. Hep benim düşünceme zıt bir arkadaşım oluyor ve 2 saat bunu tartışıp sonunda tek bir doğrunun olamayacağı görüşüne varabiliyoruz. Ama aklıma daha önce gelmeyecek bir bakış açışının farkındalığını edinebiliyorum. Gerçi zamanın kokusu kitabında Byung Chul Han ile çok zıtlaşmadım ama olsun farklı bakış açıları gördüm. Zamanın kokusu'nda yazar, bize kısa kısa ama oldukça düşündürücü bölümler sunuyor. Bir bölümü bitirdikten sonra oturup beyin fırtınası yapmak eğlenceli. Her zamanki gibi kapital dünya yaşam kültürümüze ve modern insan yaşamına bolça eleştiri var. Açıkçası ben yavaş yaşamayı seven biriyim ve bu şekilde zamanın farkında olarak daha zevkli yaşanabileceğini düşünüyorum tıpkı byung chul han'ın kendime göre yorumladığım düşünce şekliyle. Byung Chul Han'ın bu kitabını da diğer kitapları gibi zevkle okudum.
İnsan Manzarası; Şeffaflık.
Yine tanımı herkesçe farklılık gösterecek bir kelime; "şeffaflık". Bunun beraberinde dijital hayatın ve sosyal medyanın hayatımıza etkisini, rolünü gözönünde bulundurup eleştirdiğimizde, fikirlerimizi beyan etmenin gözetleme üzerindeki etkilerini de inceleyebiliyoruz.
Misâl, bireysel özgürlüğün tanımını kendimizce yapmamızdaki toplumsal kontrol ve tepki gerilimi...Veya özgürlük nedir dediğimizde, tanıma gizli özne olarak "bencil"i kullanarak başlamak...
Kısa ama derinlemesine bir inceleme; Şeffaflık Toplumu:
Kitap, okurken düşündürecek, üzerine tartışılacak çok kavrama ve soruya pencere açar.
Uzun inceleme yapmayı sevmem, kitap bölüm bölüm derinlemesine ele almış olsa da (hakediyor), sadece Teşircilik Toplumu ve Kontrol Toplumuna bir iki cümle:
Teşircilik Toplumu; dijital çağın getirdiği teknolojik gelişmelerin insanın yüzünü ve kişiliğini yok ettiği, her şeyin açıkça sergilendiği bir toplumun oluştuğu, her şeyin pozitif olarak algılanması, toplumun pornografik bir nitelik kazandığını ve cinsel hazın yabancılaşmaya yol açtığını vurguluyor. Bu durumun, cinselliği ve aşkı yok ettiği ve insanların gerçek hazza ulaşmasını imkansız hale getirdiğinin altı çiziliyor.
Kontrol Toplumu; özelinizi, mahreminizi kendi ihtiyaçlarınız nedeniyle yitirme- kaybetme korkusuyla sergileme ihtiyacı duyduğunuzu belirtiyor. Bu durumda mükemmelliğini ilan edenin kontrol toplumu olduğunu belirtiyor.
Emeği geçenlere teşekkürler, keyifli ve istifadeli okumlar:)
