Beklemek, deniz fenerlerinin, kayaların, kalebentlerin işi. Rüzgar burgaçlarının göğsünü yontacağını bile bile beklemek... İnsan dediğin gökte bulut. Yaşam ne yana eserse o yan sürükleniyormuş.
Kızmadık kimseye, bizi yoksulluğumuzla baş başa bıraktılar da, ölene bunca koştular diye garipsemedik. Ağlayın dediydi halalarım. Biz ağlaştıydık. Bir tek Zehra ablam ağlamadı, ağlayamadı. Sustu.