Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cafer Seydahmet Kırımer

Cafer Seydahmet KırımerSovyet Cehenneminde Köylü ve İşçi Durumu yazarı
Yazar
9.7/10
7 Kişi
19
Okunma
3
Beğeni
1.125
Görüntülenme

En Eski Cafer Seydahmet Kırımer Sözleri ve Alıntıları

En Eski Cafer Seydahmet Kırımer sözleri ve alıntılarını, en eski Cafer Seydahmet Kırımer kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ulu Atatürk ve onun tarihi arkadaşları, İstiklal Savaşını Türk halkının vicdanındaki yurt sevgisinin canlılığına inanarak başardıkları gibi, Türk inkılabını da halkımızın seziş ve anlayışına güvenerek gerçekleştirdiler.. Bu kanaatı da Ulu Ata şu cümleleriyle belirtmişti: «Türk'e müsbet ve iyi bir şey veriniz, onun bunu reddetmesi ihtimali yoktur!.
Aynası işdir kişinin, lafa bakılmaz...Bütün dünyada sözü ile işi, vaadleriyle yaptıkları arasında korkunç uçurumlar olan bir siyasi parti varsa, o da, komünist partisidir.Onlar: 'En geniş, en hür, en hakiki demokrasi bizdedir derler.' Halbuki onların idare ettikleri yerlerde insanlar düşündüklerini serbest söyleyemezler.. yazamazlar.. diledikleri zaman, diledikleri yerde dilediklerini toplu olarak dertleşemezler.
Reklam
Vatan ne Türkiyedir Türklere ne Türkistan.
Milliyetçiyiz demek Türkçüyüz demektir, yani kabileci de değiliz... Çünkü Türk tarihi yalnız bir ülkemizin malı değildir, Türk harsı yalnız bir kabilemize münhasır değildir, Türk dili yalnız bir yurtta konuşulmuyor... Türklük bir kültür, bir millettir!
Ülkü nedir? Ülkü içtimai bir fikir ve kuvvettir. Cemiyetin maddi, manevi varlığını daha kamil bir şekle getirmek için edinilen kanattır. Tarih ve hayat gibi tekamül yolunu takibe mecburdur. Ülkü; cemiyeti tekamülden uzaklaştıran esaslara karşı yapılması lazımgelen aksül'amellerin ifadesidir. Her inkılabın mübeşşiri ve amili ülküdür.
Ülkü yalnız cemiyetin tekamülünü bağlayan zincirleri koparmaz, yalnız tarihin intikamını almaz, tarihin hakkını, şerefini kurtarmaz, onu en yüksek, en uzak gayesine de ulaştırır.
Reklam
Fertlerin hayatında ızdırapların ve felaketlerin; milletler mukedderatında da şerefsizlik ve faciaların bir mektep olduğu söylenir. Hayatta ve tarihte bunu teyid eden birçok misaller gösterilir. Ancak bunların tahlillerinde de elde edilen hakikat; hakkı çiğnenen fert ve milletlerin aldıkları dersin onların fikir hayatlarının kuvveti ve canlılığı ile mütenasip oluşudur. Fertlerin seviyelerinden, milletlerin tarihlerinden, harslarından aldıkları kuvvet de ancak bizce fertlerin ve milletlerin mukedderatında en mütessir rolü oynayan kuvvet onların zihniyetleridir. Ziya Gökalp merhum: "Çocuk için ben duygusunu hissetmek ne ise millet için ülküsünü idrak etmek odur. Fakat millet, benliğini ancak büyük felaketler zamanında hissedebilir." der. Evet, bir şartla ki, milletin zihniyeti bu duyguyu anlayacak kadar yükselmiş, hiç olmazsa tabii kalmış, bozulmamış olursa.
Sayfa 10 - Su YayınlarıKitabı okudu
"Biz Türkler, Rus'u emperyalist çehresiyle bütün tarihimiz boyunca tanırız. Rus emperyalizminin doğduğu andan beri, yani müthiş İvan'ın eski bir Türk kültür kaynağı olan Kazan'ı 1553'te kandan, ateşten geçirerek zaptından beri, en büyük düşmanlığını Türklere tevcih ettiğini bizler pek iyi biliriz."
Sayfa 10 - Türkiye Diyanet Vakfı YayınlarıKitabı okudu
"Osmanlı İmparatorluğu'nun paylaşılmasını, ilk defa 2. Katarina'nın mevzu bahis ettiğini de biliriz. Bu imparatorluğa "Hasta Adam" adını verenin 1. Nikola olduğunu da biliriz. Bu "hastalığı" kuvvetlendirmek için Çarlığın içten, dıştan yaptığı gizli faaliyetleri de pek iyi biliriz."
Sayfa 10 - Türkiye Diyanet Vakfı YayınlarıKitabı okudu
"Karl Marx'ın 1855 "New York Tribune" gazetesinde yazdığı üzere: "Her harpten evvel yüzlerce Rus ajanının Osmanlı İmparatorluğu'nun her köşesinde Ortodoksluk ve Slav kardeşliği maskesiyle çalıştıklarından ve bilhassa Rus altınının bu inhilali canlandırmakta pek büyük rol oynadığından" da elbette bizlerde gafil değiliz."
Sayfa 11 - Türkiye Diyanet Vakfı YayınlarıKitabı okudu
88 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.