Sağlık hizmetleri devletler tarafından toplumun sağlığını ve gücünü artırmak için değil, potansiyel tüketicilerin taleplerini karşılayabilmek için sunulur hale gelmiştir.
20. yüzyıl başında tıbbi meslekler arasında tanımlanan "ebelik" ve "hemşirelik" gibi meslekler gebe takibi ve bakım verme gibi geleneksel olarak kadın işleri olarak belirlenmiş işler olarak, tıbbi hiyerarşinin alt basamaklarında konumlandırıldı. Bu işlerin, modern tıbbi işbölümü içinde de, toplumsal yaşamdakine benzer biçimde ikincilleştirilmiş ve cinsiyetlendirilmiş olması, bir yandan ebelik ve hemşireliğin profesyonelleşmesini engellemiş, diğer yandan hekimlerin sağlık emek süreci üzerindeki denetiminin teminatı olmuştur.
Kitap 1960 sağlık hizmetlerinin sosyallestirilmesinden başlayıp sırasıyla 80'lerde gelen özelleştirmeye yönelik bakış acısı, 2003 ve sonrasında sağlıkta dönüşüm projesinin getirdiklerini anlatıyor.
Sağlıkta Dönüşümü hasta, hekim, maliyet, devletin rolü, özelleştirme gibi bir çok açıdan eleştirel bir dille ve örneklerle incelemiş. İlgisi olanlar için tavsiye edilir nitelikte.
Keyifli okumalar.