Çağlar Sunay

Astronotlar Üşür mü? yazarı
Yazar
Çevirmen
8.4/10
135 Kişi
456
Okunma
10
Beğeni
2.781
Görüntülenme

Çağlar Sunay Sözleri ve Alıntıları

Çağlar Sunay sözleri ve alıntılarını, Çağlar Sunay kitap alıntılarını, Çağlar Sunay en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Satürn'ün çevresindeki halkalar Galileo'dan bu yana biliniyor; gerçi Galileo büyütme gücü düşük teleskobuyla onların halka sistemi olduğunu fark edememişti. Onların küçük göktaşlarının oluşturduğu halkalar olduğunu 1659'da Christiaan Huygens açıkladı. Yüzlerce yıl boyunca halka sistemlerinin yalnızca Satürn'e özgü olduğu sanıldı. Ama güçlü teleskoplar ve gönderilen uzay araçları sayesinde zamanla dört dev gezegenin hepsinin de halkaları olduğu anlaşıldı.
Çapı 3476 km olan Ay'ın kütlesi Dünya'nın kütlesinin 81 de biri kadardır. Kütle çekimi Dünya'nınkinin altıda biridir. Yani yeryüzünde 80 kg gelen biri Ay'da 13,3 kg gelir. Ay'ın kütlesi büyüktür ama yine de bir atmosferi tutacak kadar değildir. Yani Ay'da mavi bir gökyüzü, bulutlar ya da rüzgar yoktur. Ayrıca sesi iletecek bir atmosfer olmadığından Ay yüzeyinde mutlak bir sessizlik hakimdir.
Reklam
retrosu metrosu da bitmez oysa .d
Merkür, Güneş Sistemi'ndeki sekiz gezegenin en küçüğüdür. Antik Dönem'den beri bilinen beş gezegenden en az dikkat çekenidir.
Eskiden bu asteroitlerin çok şiddetli bir çarpışma sonucunda parçalanmış bir gezegenin kalıntıları olduğu düşünülürdü. Artık tam tersi bir sürecin ürünü oldukları düşünülüyor. Yani asteroitler güneş bulutsusundan artakalan, bir türlü birleşip bir gezegen oluşturmayı başaramamış döküntülerdir.
Sayfa 118Kitabı okudu
adanalılar için iyi zamanlama olabilirdi .d
Güneş olmasa Dünya çıplak bir kaya gibi, ıssız, çorak, karanlık ve donmuş bir gezegen olurdu.
Günümüzde Mars'ın yüzey koşulları canlıların yaşaması için uygun değildir. Sıcaklık ortalama -60°C dolayındadır. Çok ince olan atmosferin yüzde 95'i karbondioksit, yüzde 0,1-0,4'ü oksijendir. Yüzeyindeki basınç da yeryüzündekinin yüzde biri kadardır. Yoğun bir atmosferi olmadığından, gezegen sürekli öldürücü kozmik ışınların etkisi altındadır. Ama belki de en önemlisi Mars’ın yüzeyi Dünya’daki en kuru çölden daha kurudur; hem de birkaç milyar yıldır. Ne yazık ki bu koşullar altında yüzeyde sürekli olarak sıvı halde su bulunamaz. Bu haliyle en dayanıklı bakterilerin bile Mars’ın yüzeyinde yaşaması olanaksızdır.
Reklam
Ay'ın Dünya'da oluşturduğu gelgit etkisi de Dünya'nın kendi eksenindeki dönüşünü yavaşlatır; her yüz bin yılda 1,4 saniye kadar. Bundan 4,5 milyar yıl önce, ilk oluştuğu dönemde, Dünya'nın bir günü yaklaşık 8 saatti. O zamanlar Ay da Dünya'ya yalnızca 25.000 km kadar uzaktı. Bu uzaklıktaki Ay'ın, Dünya üzerindeki etkisi çok daha güçlüydü. Ama Ay zamanla Dünya'dan uzaklaştı; kütleçekim etkisi de giderek azaldı. Yine de Ay'ın yol açtığı yavaşlamanın sonucunda Dünya, günümüzde kendi ekseninde bir dönüşünü 23 saat 56 dakikada tamamlar oldu.
Sayfa 104Kitabı okudu
Ayrıca sesi iletecek bir atmosfer olmadığından, Ay yüzeyinde mutlak bir sessizlik hâkimdir. Doğal uydumuzun bir manyetik alanı da yoktur. Orada pusulalar yön göstermez. Bazı bölgelerinde mıknatıslaşmış kayalar bulunmuştur. Buradan da Ay'ın bir zamanlar manyetik alanının olduğu ama zamanla onu yitirdiği anlaşılmıştır. Ay'ın kabuğu kalsiyum açısından zengin, granit benzeri kayalardan oluşur ve kalınlığı 50-100 km arasında değişir.
nasıl ya teletabilerin bebek güneşi gerçek değil mi?? kırıcı .d
Çıplak gözle bakıldığında Güneş, çok parlak ama dikkat çekici herhangi bir özelliği olmayan bir daire şeklinde görünür. Ne var ki Güneş dingin bir şekilde, sakin sakin yanan ve uzaya birçok dalga boyunda ışık yayan dev bir küre değildir. Tersine, hem yüzeyinde hem de atmosferinde çok garip olayların olduğu, dinamik bir gökcismidir. Yüzeyinde yaklaşık Türkiye büyüklüğünde milyonlarca kabarcık vardır. Bu kabarcıklar alttan gelen sıcak plazma nedeniyle sürekli "fokurdar".
Doğanın enginliğiyle karşılaştığımız nadir anlarda yoğun kimi duygular, düşünceler doluşur içimize. Şehir ışıklarından uzakta, aysız bir gecede başımızı göğe kaldırdığımızda örneğin. Derin karanlığın içinde irili ufaklı, uzaklı yakınlı yıldızlar, bulutsu alanlar... Görkemli büyüklüğüyle büyüleyen ve kendimizi minicik hissettiren bir Evren. Ama bununla çelişen başka bir duygumuz daha vardır: Bu muazzam bütünün bir parçası olduğumuz hissi. Her ne kadar, bugün Evren'in bir ürünü olduğumuzun bilgisine bilim yoluyla ulaşmış olsak da, bu büyük bütünün bir parçası olduğumuz hissi, aynı gökyüzünü çağlar boyunca seyretmiş diğer insanlara da yabancı olmasa gerek. Belki mağarasının önünde gökyüzündeki meteor yağmurunu seyrederek heyecanlanan türümüzün ilk örneklerine bile.
769 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.