Doğan Cüceloğlu'nu neden bu kadar geç tanıdım diye kendime kızıyorum. Çok naif, beyefendi, bilgili, tecrübeli ve sıcacık bir adam. Vefatına çok üzüldüm.
Kitap Canan Hanım ile yapılmış bir söyleşi. Bir hayat hikâyesi ama yalnızca bir hikâye değil. Mesela Doğan Hoca'nın Amerika'daki yıllarını okurken müthiş kültür farklılıklarını görebiliyorsunuz. İlk gittiği dönemlerde İngilizce öğrenmek ve konuşmaktaki zorlukları, ülkeye adapte olma çabaları, arkadaşlıkları, aşkları fakat ille de memleketinden bir kızla evlenme isteği...
Doğan Cüceloğlu'nu hayatını anlattığı bir videoyu izledikten sonra daha çok sevdim, üzüldüm, yüreğim parça parça oldu. "Annen yok, kimsen yok" cümlesini hiç unutmadım. Sarhoş iğnecinin yüzünden bir bacağının kısa kalması, annesinin sevgi ve şefkatiyle o bacağa yeniden can vermesi, Ankara'daki abisinin evinde okurken yük olmamak için yaptığı türlü fedakârlıklar... Tüm bunların içinden bir gün çok kıymetli bir profesör çıkıyor.
Kitabı okurken hissettiğim şey şuydu:
Canan Hanım, kıymetli Doğan Bey ve ben oturmuşuz sohbet ediyoruz. Gülüyoruz, hüzünleniyoruz, şaşırıyoruz, meraklanıyoruz. Sıcacık, samimi bir kitap. Mutlaka okunmalı.