Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Canan Karatay

Canan KaratayKaratay Diyeti yazarı
Yazar
8.4/10
681 Kişi
3.150
Okunma
267
Beğeni
6,7bin
Görüntülenme

Canan Karatay Gönderileri

Canan Karatay kitaplarını, Canan Karatay sözleri ve alıntılarını, Canan Karatay yazarlarını, Canan Karatay yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Oksidatif stres sonucu bağışıklık sistemi zayıf düşmekte ve tüm vücut, (en başta alerji ve kanser hastalıkları olmak üzere) her türlü hastalığa yatkın hale gelmektedir. Şekeri yüksek olan ve iyi kontrol altına alınamayan diyabet (şeker) hastalarının yaralarının geç ve zor iyileşmesinin nedeni de, bağışıklık sistemlerinin ve vücutlarında bulunan hücrelerin bu nedenlerden dolayı zayıf olmasıdır. Sıkıntılı hayat yaşayan, mutsuz, saldırgan ve huysuz kişilerin de bağışıklık sistemlerinde zayıflık meydana gelmektedir. kişilerin, korkulu Bazı rüya gördüklerinde ya da aşırı sıkıntılı olduklarında dudaklarının uçuklaması da bu nedenledir.
Dünya zengini ama sofraları fakir:)
Kıymalı yeşil fasülye, bir tabak sıcak sulu yemek yoktur. Bir tabak kapuska yemeğinin kokusunu dahi duymamışlardır. Yoğurtlu bir kabak, biber ya da patlıcan dolmasını; zeytinyağlı ya da kıymalı bir yaprak, pazı, beyaz veya karalahana sarması hayatları boyunca görmemişlerdir. Bir kâse sade yoğurt ya da ayranın tadını bilmezler. Mercimek, ezogelin, tarhana, yayla vb çorbaları pişirmemiş ve içmemişlerdir. Mercimek yemeği, mercimek köftesi, bulgur pilavı veya bulgur köftesi yememişlerdir. Bulgur yapma ve pişirme kültürleri, yoğurt mayalama alışkanlıkları yaşamlarında olmadığı için, bu besinlerin adı hiçbir diyet listesinde yer almaz. Oysa bu gıdalar en faydalı besinlerin başında gelmektedir. Damak tatlari ve alışkanlıklar, bize göre tamamen farklı olduğu için, sabah kahvaltısında beyaz peynirin yanında zeytinyagi içinde; limonlu, kekikli, kırmızı pul biberli yeşil ya da siyah zeytin yemezler. Beyaz peynir ile birlikte salatalık, domates, yeşil biber, maydonoz ve bunun gibi yeme alışkanlıklar da yoktur. Alışkın olmadıkları için verseniz bile yiyemezler. Yemekleri ile birlikte zeytinyağı, sirke ve limonlu olarak hazırlanmış zeytinli bir çorban salatası yemezler. Zeytin ve zeytin yağı asırlardan beri Akdeniz ülkelerinde doğal ve sağlıklı bir şekilde kullanılmaktadır. Buna rağmen, tercüme diyetlerinde zeytin ve zeytinyağlı adına kolay kolay rastlamayız. Ancak bütün yeşil yapraklı salatalarını çeşitli ‘ağır trans yağlarla dolu salata sosları’ ile tüketirler. Ceviz, fıstık, fındık, badem gibi kuruyemişler en sağlıklı meyveler olduğu halde, tercüme diyet listelerinde kuruyemiş ve çekirdekleri yoktur.
Sayfa 112 - HayyKitapKitabı okudu
Reklam
Bundan sonra bol bol tüketelim, yerfıstığı:)
100 gr yer yerfıstığının (bir ince belli çay bardağı kadar) içerdiği besin türleri ve değerleri şaşırılacak kadar zengindir. Yerfıstığı aslında fıstık değil bir baklagiller ailesindendir.
Sayfa 105 - HayykitapKitabı okudu
Kırmızı Et
Kırmızı etin kanser yaptığını bildiren çalışmaların yapıldığı ABD gibi ülkelerde, ülkemizde olduğu gibi, kuzu, keçi, koyun ve dana etleri tüketilmez. ABD’de aşırı miktarda sığır ve domuz eti tüketilir. Sığır ve domuzların beslenmeleri, kesilmeleri (kan akıtılmaz), etlerinin saklanıp pişirilme ve tüketilme yöntemleri tamamen bizim yöntemlerimizden farklıdır.
Sayfa 101 - HayykitapKitabı okudu
Kolesterol
Karaciğerin en önemli görevlerinden biri her organın ihtiyacına göre, yeni hücrelere yapı taşı olan kolestrolü üretmektir. Kolesterol insan vücudunun ürettigi en güçlü antioksidandır. Her gün sürekli bir şekilde 2,5 gr, yani: 2.500 mgr taze kolesterol üretir.
Sayfa 89 - HayykitapKitabı okudu
Her gün iki yumurta
Esansiyel olan 9 aminoasitin tek kaynağı yumurtadır ve başka besinlerle vücudumuza giremezler.
Sayfa 85 - HayykitapKitabı okudu
Reklam
D-vitamini
Kanada hükümeti, 2009 yılında domuz gribi aşısı yerine, halkın bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek amacıyla onlara D-vitamini takviyesi sağlamış, kimseye domuz gribi aşısı yaptırmamıştır.
Sayfa 79 - HayykitapKitabı okudu
Omega-3 bulunan yiyecekler
1-Somon, Norveç uskumrusu, palamut, hamsi ve sardalye gibi soğuk deniz balıkları 2-serbest dolaşıp beslenen kuzu ve keçi gibi hayvanların etleri 3-serbest tavuk yumurtası 4-fındık, fıstık, ceviz, badem (kabuğu siz kırıp tüketeceksiniz) 5-keten tohumu 6-semizotu 7-kabak ve ayçiçeği çekirdekleri
Sayfa 77 - HayykitapKitabı okudu
Kolesterol
Kolesterol ilacı diye kullanılan ilaçların da, kolestrolü düşürdüğü için değil, kronik inflamasyonu önlediklerinden dolayı faydalı oldukları (aspirin gibi) artık genel olarak kabul edilmektedir.
Sayfa 75 - HayyKitapKitabı okudu
Modern ve İlkel Beslenme
Yapılan DNA çalışmaları sonucu, ilkel toplumlarda çağımızda görülen hiçbir dejeneratif hastalığın olmadığı gösterilmiştir. İlkel insanlar, doğal ve bozulmamış gıda ve yağlarla beslendiklerinden dolayı ,zarlarındaki omega-3 /omega-6 oranın yüksek olduğu gösterilmiştir. Gün ışığında doğada yetişmiş olan semizotu, yeşil çayırlarda serbest olarak gezen hayvanların eti, sütü ve yumurtasında da bu oran bulunmaktadır. Prof. Ahmet Aydın’ın 7’den 70’e Taş Devri Diyeti kitabı bu konuyu kapsamlı bir şekilde ele almaktadır.
Sayfa 74 - HayyKitapKitabı okudu
Reklam
Sağlıklı yağlar
Şimdiye dek bize öğretilenlerin aksine bütün yağlar sağlığa zararlı değilmiş! Bazı yağlar insanı hastalandırıp öldürebildiği gibi, bazıları da sağlıklı yaşam için şart oluyor. Yıllardan beri bütün yağlar bir sepete koyularak değerlendirildi. Tüm yağların kilo aldırdığı, sağlığa aynı derecede zarar verdiği masalı sürekli işlendi. Bu nedenle bir damla yağa bile dokunmamaya çalıştık, az miktarda yağlı bir yemek yedikten sonra bile suçluluk hissettik, kahrolduk ama yine de kilo veremedik. Bu arada sağlıklı ve mutlaka tüketmemiz gereken vücudumuz için olmazsa olmaz olan esansiyel yağlardan da mahrum kaldığımızı bilemedik, anlamadık ve kilo veremediğimiz gibi kilolarımız da giderek arttı.
Sayfa 73 - HayyKitapKitabı okudu
Hastalıklar Genetik mi ?
Herhangi bir bebek doğduğu zaman vücudunda 35.000-40.000 kadar gen bulunur. Bu genlerin büyük bir çoğunluğu uykudadır. Uyumakta olan bu genler ancak dışarıdan bir etken ile uyarılınca uykularından uyanıverirler. Uyarılmaları da yaşam, beslenme biçimi ve çevresel faktörlerin etkileri sonucu meydana gelir. Bu nedenle, bilinçli bir şekilde sağlıklı yaşar ve sağlıklı beslenirsek hastalık nedeni olan genlerin uyanmaları mümkün olmaz. Uyandırılmış olanlar da tekrar uykularına döner ve tatlı uykularına devam ederler. İşte bu sebeple ileri yaşlarda ortaya çıkan tüm dejeneratif hastalıklar önlenebilir hastalıklardır. Önlemek de elimizdedir ve genetik değildir. Sağlıklı yağlar, sağlıklı karbonhidrat ve sağlıklı proteinlerle de beslenirsek, ileri yaşlarda görülen ve yaşlılık hastalıkları diye kabul edilen dejeneratif hastalıkları diye kabul edilen dejeneratif hastalıkları önlememiz mümkündür.
Sayfa 73 - HayykitapKitabı okudu
-Uzun yol yürüyen uzun yaşar-
Egzersizin ilk 15-20 dakikasında enerji olarak, bacak adelelerinde glikojen olarak depolanmış olan ‘şeker’ yakıt olarak kullanılır. Egzersiz süresi 20 dakikadan daha fazla olursa, enerji olarak kanda bulunan şeker ve serbest yağlar kullanılır. Eğer egzersiz 40 dakikadan fazla sürecek olursa, karaciğer ve vücudumuzda depo edilmiş olan birikmiş yağlarlarımız yıkılarak kan şekerine dönüşür ve gerekli enerji sağlanır.
Sayfa 55 - Hay KitapKitabı okudu
Paniğe kapılmak, korkmak, korkutmak ve her türlü stres bağışıklık sistemimizi zayıflatmaktadır. Şeyh Edebali der ki: " Toprak sıhhatli olmazsa ektiğiniz hiçbir tohum yeşeremez!" ÖNCE İNSAN, İNSANIN SIHHATLİ OLMASI ÖNEMLİDİR! Bunun için de her yaşta, her zamanda, her koşulda bağışıklık sisteminin güçlü, bağışıklık zırhının sağlam olması gerekmektedir.
Bağışıklık sistemi ağının asıl ve tek bir görevi vardır, o da sıhhatimizi korumaktır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.