Tanzimat’tan itibaren edebiyatın Avrupai, züppe, yüzeysel Batıcılığı eleştirmek için yarattığı Felatun Bey, Bihruz, Efruz Bey gibi karakterler, kültürel Batılılaşmaya gösterilen tepkinin dışavurumuydu.
II. Dünya Savaşı sonrasından başlayarak çeşitli burs programları ve araştırma destekleriyle ABD’ye binlerce öğrenci, bürokrat, gazeteci, bilim insanı gönderildi; Türkiye’de İngilizce eğitim veren üniversiteler açıldı...
Erzurum Atatürk Üniversitesi, DP yönetiminin isteği üzerine ABD eliyle kurulan yükseköğretim kurumlarından bir diğeriydi. 1957’de kurulan üniversitenin ABD’deki gibi bölgesel kalkınma ve tarımsal büyümede aktif rol oynayan üniversiteler model alınarak kurulduğu açıklandı. Yapılan bir anlaşmayla ABD’nin Nebraska Üniversitesi’yle eşleştirilen Atatürk Üniversitesi’nin kuruluş çalışmalarını, büyük ölçüde bu üniversite yürüttü.
ABD yönetimi, savaşın bitiminde, teslim olacağını bildirdiği halde Japonya’nın iki şehrini atom bombasıyla vurmuş, teknolojisinin üstünlüğünü tüm dünyaya kanıtlamış ve rakiplerine gözdağı vermişti.
Sabiha Sertel, 1920’lerde gittiği ABD’de, üniversitede bir profesörün ek okuma olarak verdiği Engels’in Ailenin, Özel Mülkiyeti ve Devletin Kökeni ve August Bebel’in Kadın ve Sosyalizm kitaplarıyla kafasındaki sorulara yanıt bulabildiğini söylemektedir.
ABD'nin, Kemalist hareketi ve bölgedeki dengeleri daha farklı yorumladığı görülmektedir. Amiral Bristol, Temmuz 1920'de ABD Dışişleri Bakanlığına şöyle yazmıştır: "Bugünkü durumda Türkler, Bolşevik yardımını aramaya mahkum edilmiştir. Elde edebildiğim bilgilere göre, Türkler Bolşevikliğe sempati beslemiyor, Bolşeviklere katılmak istemiyorlar, ancak Yunan ve Avrupa saldırganlığına karşı kendilerini korumak için son çare olarak Bolşevik yardımını arıyorlar. Bolşeviklik Türkiye'de yayılıyorsa sanıyorum bunun suçluları başta Büyük Britanya ve Yunanistan, daha az derecede Fransa ile İtalya olacaktır. ( ... ) Birleşik Devletler, Bolşevikliğin yayılmasına karşı ise o zaman Türkiye' de Bolşevikliğin yayılmasına yol açma eğilimi gösteren bugünkü politikaya kesinlikle muhalefet edilmelidir.