Carl Alfred Meier

Carl Alfred MeierJung yazarı
Yazar
8.0/10
1 Kişi
41
Okunma
2
Beğeni
465
Görüntülenme

Hakkında

Dr. Carl Alfred Meier, İsviçre Federal Enstitüsü'nde (ETH) Dr. Jung'un halefi olarak profesörlük yapmış, uluslararası ün sahip bir psikiyatristtir. 1905 yılında İsviçre'nin Schaffhausen kentinde doğdu. Tıp eğitimini Zürih Üniversitesi Tıp Fakülte si'nde tamamladıktan sonra (M.D. 1929), yüksek lisans eğit mine Sorbonne, Paris'teki Ecole de Medicine ve Viyana Uni versitesi Tıp Fakültesi'nde devam etti. Dr. Meier, 1930-1936 yılları arasında Zürih'teki Burghölz li Psikiyatri Kliniği'nde Laboratuvar Araştırmaları Direktörü ve Asistan Doktor olarak görev aldı. Bu süre zarfında Eugen Bleuler ve H. W. Maier'in iş arkadaşıydı. 1936 yılında, psikiyat ri alanında uzmanlık derecesi aldı. Profesör Meier, Dr. Carl Gustav Jung ile yakın ilişkisi sa yesinde, analitik psikoloji ile ilgili birçok alanda faal rol aldı. 1933-1943 yılları arasında (C. G. Jung Başkan iken) Uluslara rası Tıbbi Psikoterapi Derneği Genel Sekreteri olarak; 1933 1948 yılları arasında İsviçre Pratik Psikoloji Derneği Başkan Yardımcısı olarak ve 1946-1950 yılları arasında Zürih Psikoloji Kulübü Başkanı olarak çalıştı. Zürih'te C. G. Jung Enst tü sü'nü kurdu ve 1957'ye kadar başkanlığini yaptı. Kendisi, aynı zamanda Uluslararası Analitik Psikoloji Derneği'nin (1957) kurucusudur. 1949'da emekli olduktan sonra, Dr. Jung'un yerine İsviçre Federal Enstitüsü'ne (ETH) profesör olarak atandı. 1935'ten beri Dr. Meier, tibbi psikoloji ve psikoterapi ala nında üretken bir yazar olmuştur. Avrupa'nın çeşitli ülkele rinde düzenlenen pek çok uluslararası kongrede yer almış ve seçkin topluluklara İngilizce, Fransızca, İtalyanca ve Almanca dersler vermiştir. Genellikle Dr. Jung'un en parlak öğrencisi olarak nitelendirilmiştir.

Okurlar

2 okur beğendi.
41 okur okudu.
2 okur okuyor.
61 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“Herkes kendi rüyasının Shakespeare’idir.”
Reklam
İki iddiam var: Bazen çoklu parçalar bütünleşir, bazen de bütüncül olan çokluğa bölünür. Ölümlü şeyler, ölümsüz unsurlardan yaratılırlar. Bir kısmı kürelerden doğarken, bir kısmı da ona geri dönerler. Bununla birlikte, her iki durumda da sonuçta tekrar yok olurlar; bir sürekli bölünerek, bir sürekli birleşerek. Bu süreçler kesintisiz olarak yer değiştirir ve asla sona ermez. Şimdi sevgide birleştirilmiş, her şey bir olmuştur. Birazdan nefrette birleşecek, her şey çokluğa bölünecektir. Empedokles
Sayfa 64
Schopenhauer, egonun rüyaların perde arkasındaki yönetmen olduğunu söylemiştir.
Animus ve anima, büyük ölçüde sempati ve antipatiden sorumludur. İdeal imgeler olduklarından birbirlerine ölümcül bir şekilde çekim duyarlar; bu da sonunda söz konusu bireylerin tamamen hayal kırıklığına uğramasına neden olur. Yansıtma her zaman ilk görüşte yaşanır. Garip, eski bir tanışıklık hissi doğar; sanki bir zamanlar biri diğerini tanıyormuş gibi. Kötüsü, insanın gerçekliği görme yeteneği kaybolur; bu figürler herkesi ele geçirirler. Ancak bu noktada, bilincimizin hala tam olarak gelişmekte olduğu ve çevremizde her zaman bizden daha bilinçli veya daha az bilinçli bireylerin olacağı da unutulmamalıdır. Kendimizi veya başkalarını anlamayı bıraktığımızda, her zaman birtakım duygular üretiriz. Başka bir deyişle, duyguların hemen içinden geçtiği adaptasyon sistemimizde boşluklar oluşur ve duygular hüküm sürdüğünde anlaşmak olanaksızlaşır. Durum böyle olunca, araya umutsuzca yapılan tartışmalar girer ve önyargılarımızın kurbanı oluruz. Öyleyse, apriori yargıların tüm ağırlığından kurtulmak için tek bir kötü deneyim yeterlidir. Bunun aksine, tek bir iyi deneyim ile her şeyi gerçeklikten uzak, toz pembe bir ışıkta görebiliriz.
Sayfa 106
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
140 syf.
6/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Bilinçaltı na nasıl ulaşılır?
"Bilinçaltı hakkındaki şaşırtıcı sey, bilinçaltının gerçekten bilincin dışında olduğudur" diyor Jung. Rüyaların bilinçaltının dışa vurumu olarak nitelendirildigi bu kitapta rüya yorumlarken kollektif sembollerden, dini figurlerden ve kişisel bağlamdan yararlanmıştır. Bir rüyanın bunlardan bağımsız değerlendirilmesinin anlamsız olacağını ifade eden Jung, örnekler sunarak rüyaları yorumlamaya çalışıyor. Şaşırtıcı bulduğum nokta ise insanin rüyaları sadece kendi baglaminda değil geçmişlerinden yani kendi yaşamının oncesinde atalarindan kültüründen gelebilecegine yönelik açıklamalardır. Notlar: 1) Bu kitap size Rüya yorumlamayi öğretmez sadece nasil yaklaşıldığı hakkında Jung yöntemi hakkında fikir verir. 2) Psikoloji açısından Freud ile yaklaşımları karsilastiriliyor ancak bir bilgi vermedigini soyleyebilirim. 3) Bilimsel bir katkısı olmayacaktir. 4) Çok akıcı bir kitap degil.
Jung
JungCarl Alfred Meier · Lejand Yayınları · 202241 okunma
140 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Meier, Jung
Meier'in Jung kitabı bence Gener'in Ezoterizm ve Jung kitabı ile birlikte Jung için iki giriş eserdir. Gener Jung ve Ezoterizm kitabında Jung'un Ezoterik yönünü ele alırken Meier Jung kitabında Jung'un bilimsel yönünü ele alır. Gaayet kısa basit ve anlaşılır bir eser. Giriş seviyesindeki dostlarıma tavsiye ederim.
Jung
JungCarl Alfred Meier · Lejand Yayınları · 202241 okunma
140 syf.
·
Puan vermedi
·
42 günde okudu
Yine uzunca bir zaman okuduğum ve çok sevdiğim bir kitap oldu. Jung’u onu tanımış ve anlamış birinden okumak güzeldi. Jung okumak zaten çok güzel.
Jung
JungCarl Alfred Meier · Lejand Yayınları · 202241 okunma