Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Carol Delaney

Carol DelaneyTohum ve Toprak yazarı
Yazar
8.3/10
19 Kişi
102
Okunma
4
Beğeni
1.479
Görüntülenme

Carol Delaney Sözleri ve Alıntıları

Carol Delaney sözleri ve alıntılarını, Carol Delaney kitap alıntılarını, Carol Delaney en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Cinsiyet; eğitim ve din gibi politik bir konudur.
Sayfa 116 - İletişim Yayınları
Karısına sürekli olarak erkek olduğu için ondan yüksek olduğunu, emirleri ondan alması gerektiğini söylüyordu. Sonunda karısı onu terk etti ve babasının evine döndü. Evi fazlasıyla kalabalık olmasına rağmen, babası kızını ve küçük torununu memnuniyetle kabul etti.
Sayfa 212 - İletişim Yayınları
Reklam
Oğlan çocuğa sürekli erkek olduğu söylenir, penisi büyük ilgi odağıdır. ** Kadının cinsel organları ise görmezden gelinir.
İletişim Yayınları
Siyaset eğitim ve din birbirlerine sımsıkı dolanmıştır; ortak tehdit ise cinsellik ve cinsiyet ayrımıdır.
Sayfa 271 - İletişim Yayınları
Kızlar, "Kadın bedeninin dikkatle gizlenmesi gereken bir müstehcenlik olduğunu" öğrenirler. Kadın cinsel organı, erkeğinkinden farklı olarak, gurur kaynağı değil kadının utancını hatırlatan bir şeydir, bu yüzden de sözü edilmez.
Sayfa 112 - İletişim Yayınları
Reklam
Beden bilgisi her zaman kültüreldir.
Sayfa 124 - İletişim Yayınları
Düğünlerin birinde Sağdıç olmuş, ilk kez bir çamaşırhanede o zaman yıkanmıştım. Olacakları izlemek için birçok kadın toplanmıştı, Ayşe yani gelin diğer kızlarla kadınların gelmesinden önce yıkanmamı önerdi, çünkü cinsel bölgelerimdeki kıllar yüzünden beni keçi gibi gördüklerinde garip karşılayacaklarını ve benim de utanacağım düşünüyordu. Onlara göre kıllar pistir, yetişkin kadınlar oralarını Tıraş eder ya da şeker ve su ile hazırlanan ağda ile yolarlar.
Sayfa 157 - İletişim Yayınları
Sünnetten sonra, (...) oğlan aşırı süslü, büyük bir yatağa yerleştirilir; konuklar hediyelerini burada verirler. Erkekliğinin sergilendiği yatak, evlendiğinde erkekliğinin sınanacağı ve onaylanacağı aynı yataktır.
Sayfa 111 - İletişim Yayınları
uzun gibi ama umarım okursunuz.
Toprak, verimli ya da kısır olarak nitelendirilir; bu kavramlar kadını tanımlamak için de kullanılır ama erkekler için geçerli değildir. Erkekler için kullanılan kavram, iktidar sahibi ya da iktidarsızdır- yani edilgen bir yaratılış özelliği değil, eyleyicilik ve güç (ya da güçsüzlük) vurgulanır. Tarla topraktan yapılmıştır ama toprak her zaman tarla değildir. Tarla, ekilmese, ürün toplamasa, nadasa bırakılsa bile yine de tarladır. Tarlayı topraktan ayıran şey, sahibi tarafından tanımlanmış, sınırları çizilmiş ve "kapatılmış" olmasıdır. Bunlar olmadan tarlayı herhangi bir topraktan ayırt edecek hiçbir şey yoktur. Ortak kullanıma açık toprak fikri - mera bir yana bırakılırsa- köylüler için lanetlidir çünkü üretilen şeylerin kimin hakkı olduğu karışır. Arazi gibi kadın da" kapatılmalı"dır; bir kadın her zaman bir erkeğin (babası kocası erkek kardeşi ya da oğlu) himayesinde olmalıdır; bu durum başörtüsü ile simgelenir. Başörtüsü takan bir kadın," kapalı" olarak nitelenir; bunun karşıtı," açık"tır. Başı açık dolaşan bir kadın, erkeklerin cinsel tacizlerini açıktır; başının açık olması mahrem yerlerini açıkça sergiliyor olmak gibidir. Örtüsüz kadınlar, korumasızdırlar, hafif meşrep, ahlaksız, ortak mülk olarak görülürler.
Sayfa 58 - İletişim Yayınları
Reklam
Dış minnaklar :(
Köylüler bütün kötü şeylerin dışarıdan geldiğine inanırlar.
Sayfa 257 - İletişim Yayınları
e çok iyi günahını yazan melek falan yok, sabahlar olmasın :D
Gece yatarken yemenilerini de çıkarmazlar; yoksa "allahın melekleri eve girmez"
Sayfa 66 - İletişim Yayınları
Mary Douglas bedeni "sınırlı herhangi bir sistemi temsil edebilecek bir model" olarak adlandırır. Türk toplumunda ise sadece erkek bedeni kendi sınırları içindedir; kadın bedeni göreli olarak sınırlandırılmamıştır, onu bir yere oturtmak ve sınırlamak için toplumsal önlemler gereklidir. Kadın bedeni "doğal olarak" açık kabul edilir, bu nedenle de tarlalar gibi, toplumsal olarak kapatılmaları gerektiği düşünülür. Kadınlar da kuşatılmalıdır.
Sayfa 58 - İletişim Yayınları
Müslüman bir toplumda Ödipus kompleksinin çözümü mümkün görülmüyor. Freud'a göre erkeğin annesi ile arasındaki bağları atıp, babası ile özdeşleşmesi gerekir; oysa bu toplumda erkeğin annesiyle bağları sürdüğü gibi itaat etmeye devam ettiği için babasıyla da özdeşleşmez. Oğul genellikle baba evinde yaşadığı için, babası hayatta olduğu sürece bir anlamda erişkin olarak bile kabul edilmez.
Sayfa 209 - İletişim Yayınları
konuş be Carol.
Paul Ricoeur, bence oldukça ayrıksı bir biçimde "tarıma elverişli toprak ile dşi organ, meni ile tohum arasında bir uygunluk vardır!" der. Ona göre bu uygunluk doğada verilidir; bence bu kültürel olarak kurulmuştur (...) Tarım yapmayan ya da yapmamış olan halkları düşünmek bile bu benzetmenin doğal olarak verili olmadığını fark etmemize yeter. Balıkçılık, avcılık ya da toplayıcılıkla geçinen ya da tohumsuz bahçecilik yapan halklar için ne diyeceğiz? Yaratılışa ilişkin fikirler tohum ve toprağı içerebilir mi?
Sayfa 50 - İletişim Yayınları
263 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.